16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10225 Karar No: 2017/3107 Karar Tarihi: 04.5.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/10225 Esas 2017/3107 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/10225 E. , 2017/3107 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı,... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, harita mühendisi ve orman bilirkişisi tarafından hazırlanan 12.11.2015 tarihli rapor ve eki haritada (A) harfiyle işaretli 452,48 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde düzenlenen zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın 1953 yılında yapılan tesis kadastrosu çalışmalarında taşlık olarak tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davanın niteliği gereği böyle bir yerin imar-ihyasına ne zaman başlanıp ne zaman tamamlandığı, tarımsal amaçlı zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususlarının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Keşifte hazır bulunan ziraatçi bilirkişi tarafından taşınmaz üzerinde bulunan meyve ağaçlarının 20 yaşın altında oldukları tespit edilmiş olmasına rağmen keşifte dinlenen bir yerel bilirkişi ve bir davacı tanığından imar-ihya hususunda ayrıntılı beyan alınmamıştır. Doğru sonuca varabilmek için mahallinde üç yerel bilirkişi ve HMK"nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında taraflara gerektiğinde yeni tanık bildirme hakkının hatırlatılması; tarafların bildireceği zilyetlik tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılarak, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyaya hangi tarihte başlanıp, ne zaman tamamlandığı, taşınmazın tarımsal amaçlı olarak kullanılıp kullanılmadığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsel dayanağı kayıt ve belgeler yerel bilirkişi ve tanıklar eliyle uygulanarak çekişmeli taşınmaz yönünü ne ve kimin yeri olarak okuduğu belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olması halinde çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.5.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.