Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3669
Karar No: 2017/8602
Karar Tarihi: 30.10.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3669 Esas 2017/8602 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı Orman Yönetimi, davalı adına kayıtlı olan ve tapuda orman sınırı içinde kalan bölümün tescili talebiyle dava açtı. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline ve orman olarak Hazine'ye tapuya tesciline, davalının bu yere müdahalesinin men edilmesine karar verdi. Ancak, elatmanın önlenmesi talebinin reddine karar verilmesi, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesi usul ve kanuna aykırıydı. Bu nedenle Yargıtay, hükümün bu kısmının bozulmasına karar verdi. Sonrasında yapılan yargılama sonucunda Yargıtay'ın bozma kararına uyularak elatmanın önlenmesine ilişkin talebin reddine, temyiz ve bozma kapsamı dışında kalan hususlarda yeniden karar verilmesine karar verildi. Kararda, Türk Medenî Kanununun 683. maddesi de açıklanarak mülkiyet hakkının kapsamı ve haksız el atmanın önlenmesi hakkı vurgulandı. Ayrıca, 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi ile ilgili düzenlemeler de belirtildi. (kararın bu kısmı detaylı açıklama gerektirdiği için tam ve detaylı olarak alıntı yapılmıştır)
20. Hukuk Dairesi         2016/3669 E.  ,  2017/8602 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    ..., ... Köyü 980 parsel sayılı, 7212 m2 yüzölçümlü olup tapu kaydının beyanlar hanesinde ... ve ... lehine irtifak hakkı olduğuna ve 625 m2"sinin orman sınırı içinde; 6587 m2"sinin 2/B alanında kaldığına ilişkin şerhler bulunan taşınmaz tapuda davalı adına kayıtlıdır.
    Davacı Orman Yönetimi, davalı taşınmazın orman sınırı içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili, elatmanın önlenmesi ve irtifak hakkına ilişkin şerhlerin silinmesi istemiyle ... ve ... aleyhine ayrı ayrı dava açmış, mahkemece, dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline, 25.11.2013 tarihli rapor ve ekli krokide (A¹) ile yeşil renkte gösterilen 545,55 m²"lik kısmın ve (A²) ile kırmızı renkte gösterilen 18.27 m² kısmın ifrazı ile orman olarak Hazine adına tapuya tesciline, davalının bu yere müdahalesinin men"ine, (B) olarak gösterilen kırmızı renkli 6648.18 m² kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, davalı ... lehine olan 1760,00 m² irtifak hakkının; (A²) harfi ile gösterilen 18,27 m² kısmının terkinine, ... lehine verilen 3221,00 m²"lik irtifak hakkının (A²) ile gösterilen 331,00 m² kısmının terkinine karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2014/6428 – 2015/622 sayılı kararıyla “1) Davacı Orman Yönetimi ile davalı ..."ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yönünden:
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın (A1) ve (A2) ile işaretli bölümlerinin kesinleşen orman sınırı içinde; diğer bölümlerinin ise orman sınırı dışında ( 2/B alanında) kaldığı, Orman Yönetiminin, taşınmazın 625 m2"sinin orman sınırı içinde kaldığı yönündeki iddiasının doğru olmadığı, davalının sanık konumunda bulunduğu sulh ceza mahkemesinin 2000/1157 sayılı dosyasında da taşınmazın bir bölümünün ormana tecavüzlü olduğunun belirlendiği, ancak, tapulu olması nedeniyle beraat kararı verildiği saptanarak, yazılı biçimde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın orman olan bölümlerinin tapu kaydının iptali yönünde kurulan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2) Davalı ..."ın elatmanın önlenmesi kararına ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince:
    Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca haksız bir elatma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız el atmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı
    tarihte dava konusu taşınmaz davalı adına tapuda kayıtlı olup, davalının haksız bir tasarruf ve elatmasından söz edilemez ve elatmanın önlenmesine karar verilemez. Bu itibarla, mahkemece elatmanın önlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. Bunun yanı sıra 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda, davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi gereğince, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi, harç alınmaması gerektiği halde, hükmün 3, 4 ve 5. bendinde davalı aleyhine yargılama gideri yükletilmesi de usûlsüz olup, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. ” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine, temyiz ve bozma kapsamı dışında kalan hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi ve şerhlerin silinmesi istemine ilişkindir.
    Yörede 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1975 ve 1997 yıllarında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde 2/B madde uygulamaları, 1963 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 30/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi