Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/28921
Karar No: 2018/17592
Karar Tarihi: 13.07.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/28921 Esas 2018/17592 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/28921 E.  ,  2018/17592 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili Müvekkilinin davalı ..."te danışman ünvanı ile alt işveren işçisi olarak Strateji Geliştirme ve Mali Hizmetler Daire Başkanlığı, Strateji Geliştirme Müdürlüğünde çalıştığını, iş sözleşmesinin alt işverence haksız feshedilmesi üzerine açmış oldukları işe iade davasının kabul edildiğini ve davalı ... ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazalı olduğunun tespitine ve baştan itibaren ..."in işçisi olduğuna karar verildiğini, işe başlatılmak üzere davalıya başvurduğunu ancak hesabına işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretine ilişkin kısmi ödeme yapıldığını, müvekkilinin ..." in kadrolu personeli tarafından yerine getirilen pek çok hizmet yerine getirdiğini buna rağmen kadrolu personelin ücretinin altında bir ücret ödendiğin, İş Kanunu 5. maddesine aykırı hareket edildiğini, davacı ile aynı tarihte çalışmaya başlayan bir kobi uzman veya uzman yardımcısına ödenen miktar kadar ücret alması gerektiğini, kadrolu personele İnsan Kaynakları Yönetmeliğince ödenen yemek yardımı, evlilik yardımı, doğum yardımı"nın da ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, muvazalı olarak ödenmeyen ücret, yemek ücreti, evlilik yardımı, doğum yardımı, yılılk izin ücreti, İş Kanunu 5. Maddesinden doğan aykırılık tazminatı, fark işe başlatmama tazminatı, fark boşta geçen süre ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davalı ..."in bir kamu kurumu olduğunu, İş Kanunu"nun 2. maddesinin 8. bendi uyarınca özlük hakları, mali ve sosyal haklar kapsamında kadrolu çalışan personelin haklarına sahip olmasının mümkün olmadığını, yüklenici firmanın elemanı olarak çalıştığını, mevzuat gereği asli personel alımının belli kriterlere göre yapıldığını bu sebeple asli personel alım koşularının gözardı edilemeyeceğini, kobi uzman yardımcılarının mesleğe, üniversitelerin en az 4 yıllık lisans düzeyinde eğitim veren siyasal bilgiler, hukuk, iktisadi ve idari bilimler, işletme, mühendislik fakültelerinden mezun olanlar arasından giriş sınavı ile alındığını, sınav neticesinde başarılı bulunan adayların kobi uzman yardımcısı ünvanına atanmaya hak kazandığını, adaylık dönemi dahil en az 3 yıllık fiili çalışmasını tamamlayan uzman yardımcılarının üç aşamalı yeterlilik sınavına tabi tutulduklarını, yeterlik sınavında başarılı olan uzman yardımcılarının uzman ünvanına atanmaya hak kazandıklarını, davacının görev tanımının yönerge ile yapıldığını, davacının kobi uzman yardımcısı ve kobi uzmanının yaptığı işleri yaptığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece tanık beyanları, dosyadaki bilgi ve belgeler kapsamında davacının kobi uzman yardımcısı olarak ... personelinin görev aldığı işlerde çalıştığı, davacıya verilen görevleri genelde uzman, uzman yardımcılarının yaptığı buna karşın ... personelinden düşük ücret aldığının sabit olduğu, ücret farklılığının objektif bir nedene dayanmadığından İş Kanunu 5. maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulu ile doğum yardımı alacağının reddine diğer taleplerin kabulune karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında alt işveren işçisi olarak istihdam edilen davacının asıl işveren- alt işveren ilişkisinin muvazalı olduğunun tespiti sonucu kadrolu kobi uzmanı ve kobi uzman yardımcısının aldığı ücrete hak kazanıp kazanamayacağı buradan varılacak sonuca göre eşitlik ilkesinin ihlal edilip edilmediği noktasındadır.
    Eşit davranma ilkesi tüm hukuk alanında geçerli olup, iş hukuku bakımından işverene işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranmama borcu yüklemektedir. Bu bakımdan işverenin yönetim hakkı sınırlandırılmış durumdadır. Başka bir ifadeyle işverenin ayrım yapma yasağı işyerinde çalışan işçiler arasında keyfi biçimde ayrım yapılmasını yasaklamaktadır. Bununla birlikte eşit davranma borcu tüm işçilerin hiçbir farklılık gözetilmeksizin aynı duruma getirilmesini gerektirmeyip, eşit durumdaki işçilerin farklı işleme tabi tutulmasını önlemeyi amaç edinmiştir.
    “Eşitlik İlkesi” en temel anlamda T.C. Anayasasının 10. ve 55. maddelerinde ifade edilmiş, 10. maddede “Herkes, dil, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” kuralına yer verilmiştir. 55. maddenin kenar başlığı ise “Ücrette Adalet Sağlanması” şeklindedir.
    Bundan başka eşit davranma ilkesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, ... İnsan Hakları Sözleşmesi, ... Sosyal Şartı, ... Ekonomik Topluluğu Andlaşması, Uluslararası Çalışma Örgütünün Sözleşme ve Tavsiye Kararlarında da çeşitli biçimlerde ele alınmıştır.
    İstihdam ve Meslek Konularında Kadın ve Erkeğe Eşit Muamele ve Fırsat Eşitliği İlkesinin Uygulanmasına Dair 5 Temmuz 2006 tarihli ... Parlamentosu ve Konseyinin 2006/54/EC sayılı Direktifinin “Analık (Doğum) İzninden Dönüş” başlıklı 15. maddesinde, “doğum iznindeki bir kadının, doğum izninin bitiminden sonra işine veya eşdeğer bir pozisyona kendisi için daha dezavantajlı olmayan koşul ve şartlarda geri dönmeye ve çalışma koşullarında yokluğu sırasında yararlanmış olacağı her türlü iyileştirmeden yararlanmaya hakkı vardır” şeklinde kurala yer verilerek, doğum iznini kullanan kadın işçi yönünden işverenin eşit davranma borcuna vurgu yapılmıştır.
    4857 sayılı Kanun"un 5. maddesinin ilk fıkrasında, dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı ayrım yasağı getirilmiştir. Belirtilen bu hususların tamamının mutlak ayrım yasağı kapsamında ele alınması gerekir.
    Eşit davranma ilkesinin uygulanabilmesi için aynı işyerinin işçileri olma, işyerinde topluluk bulunması, kolektif uygulamanın varlığı, zamanda birlik ve iş sözleşmesiyle çalışmak koşulları gerekmektedir. Kanun"un 5. maddesinin ikinci fıkrasında tam süreli-kısmî süreli işçi ile belirli süreli-belirsiz süreli işçi arasında farklı işlem yapma yasağı öngörülmüş, üçüncü fıkrada ise cinsiyet ve gebelik sebebiyle ayrım yasağı düzenlenmiş ve bu durumda olan işçiler bakımından iş sözleşmesinin sona ermesinde de işverenin eşit davranma borcu vurgulanmıştır. Bununla birlikte, işverenin işin niteliği ile biyolojik nedenlerle faklı davranabileceği bahsi geçen hükümde açıklanmıştır. Yine değinilen maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında, işverenin ücret ödeme borcunun ifası sırasında cinsiyet nedeniyle ayrım yapamayacağından söz edilmektedir. Burada sözü edilen ücretin genel anlamda ücret olduğu ve ücretin dışında kalan ikramiye, pirim v.b. ödemleri de kapsadığı açıktır.
    Bundan başka 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde sözü edilen sendikal nedenlere dayalı ayrım yasağı da mutlak ayrım yasağı kapsamında değerlendirilmelidir. Kanun"un 5. maddesiyle 18. maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan haller sınırlayıcı olarak düzenlenmiş değildir. İşçinin işyerinde olumsuzluklara ... açmayan cinsel tercihi sebebiyle ayrım yasağı da buna eklenebilir. Yine siyasî sebepler ve dünya görüşü gibi unsurları esas alan bir ayrımcılık da korunmamalıdır.
    İşverenin eşit davranma borcuna aykırı davranmasının yaptırımı değinilen Kanun"un 5. maddesinin altıncı fıkrasında düzenlenmiştir. Anılan hükme göre işçinin dört aya kadar ücreti tutarında bir ücretten başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep imkânı bulunmaktadır. Söz konusu fıkra metni emredici nitelikte olduğundan, anılan hükme aykırı olan sözleşme kuralları geçersizdir. Geçersizlik nedeniyle ortaya çıkan kural boşluğu eşit davranma ilkesinin gereklerine uygun olarak doldurulmalıdır.
    Eşit davranma borcuna aykırılığı ispat yükü işçide olmakla birlikte, anılan maddenin son fıkrasında yer alan düzenlemeye göre işçi ihlalin varlığını güçlü biçimde gösteren bir delil ileri sürdüğünde aksi işveren tarafından ispatlanmalıdır.
    Davacı işçi davalı ..."in işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını iş sözleşmesinin haksız feshedilmesi üzerine açmış olduğu muvazanın tespiti ve işe iade davalarında muvazanın varlığı kabul edilerek baştan itibaren ..."in işçisi olduğuna karar verildiğini, verilen kararların kesinleştiğini, işverenin İş Kanunu 5. maddesine aykırı davranarak kobi uzman yardımcısı ve kobi uzmanına ödediği ücretin yarısını ödediğini belirterek ..."in kadrolu personeli olan kobi uzman ve kobi uzman yardımcısına ödenen ücret üzerinden dava konusu alacakların hesaplanmasını ve İş Kanunu 5. maddesine göre aykırılık tazminatının hüküm altına alınmasını istemiştir.
    Öncelikle asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersiz olarak kullanılması veya muvazaya dayandığının kesinleşmiş olması doğrudan eşitlik ilkesinin ihlal edildiği sonucunu doğurmaz.
    Somut olayda davacı aynı pozisyonda olduğunu iddia ettiği çalışanlarla gerek yaptığı işler gerekse danışman ünvanı itibariyle emsal bir işçinin varlığını ortaya koymuş ve ispatlamış değildir. Mahkemece uzman yardımcısı pozisyonuna ait ücret üzerinden davacının fark tazminat ve alacakları hüküm altına alınmış ise de kobi uzman yardımcılığına işe alınmasında eğitim durumu ve buna ilişkin yazılı ve yeterlilik sınavlarında başarılı olma şartları olması karşısında kobi uzman yardımcısının emsal işçi olarak kabul edilmesi ve buradan hareketle eşitlik ilkesinin ihlal edildiğinin kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
    Hal böyle olunca davacının fark işe başlatmama ve fark boşta geçen süre ücreti alacaklarının reddi gerekirken kabulu hatalıdır. Ayrıca ihbar ve kıdem tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağının işyerinde danışman olarak çalışan aynı kıdemdeki işçinin ücreti esas alınarak hesaplanmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi