19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/25837 Karar No: 2020/18191 Karar Tarihi: 08.12.2020
5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/25837 Esas 2020/18191 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun doğrudan zarar görmediği, dolayısıyla davaya katılma hakkı olmadığı belirtilerek vekilinin temyiz talebi reddedilmiştir. Sanık lehine olan bir kanun maddesinin dikkate alınması gerektiği belirtilerek yerel mahkemenin kanuni koşulların saptanması ve uygulama yapması gerektiği vurgulanmıştır. Bu sebeple, karar bozulmuş ve yargılamanın başlangıcından başlayarak devam etmesi gerektiği belirtilerek dosya mahkemeye gönderilmiştir. Kararda, 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği belirtilmiştir. Ayrıca, 5607 sayılı Kanun'a geçici olarak eklenen 12. maddenin 2. fıkrası da yer almaktadır.
19. Ceza Dairesi 2019/25837 E. , 2020/18191 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I-Müşteki Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Vekilinin temyiz talebine yönelik incelemede; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Sanığın temyiz talebine yönelik incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek kanuni koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olmakla, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.