Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/4478 Esas 2017/5692 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4478
Karar No: 2017/5692
Karar Tarihi: 18.09.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/4478 Esas 2017/5692 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, sahte nüfus cüzdanı kullanarak başkası adına vekaletname düzenleyip taşınmaz satışı yapmak istemiştir. Asıl olmayan belgelerin aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığına karar vermek hakime aittir. Belgelerin asıllarının araştırılıp elde edilmesi gerektiği, aslının bulunamaması veya aldatıcı niteliğinin olmaması durumunda ise sanık hakkında sahte nüfus cüzdanı nedeniyle beraat hükmü verilmesi gerektiği belirtilmiştir. 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi ile ilgili uygulamanın Anayasa Mahkemesi kararı ile yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş ve hükmün bu nedenle bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi

11. Ceza Dairesi 2015/4478 E. , 2017/5692 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanığın üzerinde kendi fotoğrafı bulunan ancak katılan ..."ın kimlik bilgilerini içeren sahte nüfus cüzdanını kullanarak katılan adına kayıtlı taşınmazın satışı amacıyla noterde vekaletname düzenlediği, bu şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinden bahisle açılan kamu davasında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün ve 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgenin nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma yeteneğinin varlığını göstermeyeceği, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu, suça konu belgelerin fotokopi olması durumunda hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı, aslı bulunamayan evrakların aldatma kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığının da tespit edilemediği, fiili iğfalin aldatma niteliğini göstermeyeceği cihetle; suça konu belgelerin asıllarının araştırılıp elde edilmesi halinde incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması, denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içine konulması, aslının bulunamaması veya aldatıcı niteliğinin olmaması durumunda ise sanık hakkında sahte nüfus cüzdanı nedeniyle beraat hükmü verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebebden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.