9. Hukuk Dairesi 2016/14099 E. , 2016/12222 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, borcu olmadığının tespitine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin, işe başlaması için teminat olarak, işten ayrılması durumunda borcu çıkar diye boş senede imza alındığını, şirket müdürü ..."nın daha sonra bu boş senedi doldurduğunu, hamil olarak senede kendi adını yazdığını ve bu senedi diğer davalı ... Tarım Ürünleri şirketine ciro ederek yine şirket müdürü olarak söz konusu şirket adına avukata vekalet vererek senedi müvekkili işten çıktıktan sonra 2. İcra Müdürlüğü"nün 2011/17964 takip sayılı dosyasından icra takibine koyduğunu, önce şirket müdürünün senede kendi adını yazması, sonra şirkete devretmesinin kötü niyetli kanuni sonuçlarından kaçınmaya yönelik muvazaalı haksız bir işlem olduğunu, müvekkilinin işverene bir borcu olmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespitine ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı tarafın iddiasının, yersiz, haksız ve yasaya aykırı olduğunu, takip konusu senedin takibe konulmadan önce davacıya protesto gönderildiğini, protesto evrakının davacıya tebliğ edildiğini ve davacının bu protestoya karşı herhangi bir itirazda bulunmadığını belirterek ve ayrıca kesin hüküm itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/696 Esas sayılı dava dosyasında 10.03.2008 tanzim, 10.09.2008 vade tarihli senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitini istediği, anılan davanın esastan reddedildiği, söz konusu ilamın mahkemelerindeki dava açısından maddi anlamda kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davanın usulden mi, yoksa esastan mı reddinin gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK"nun 114.maddesinde “Dava Şartları”, 115.maddesinde de “Dava Şartlarının İncelenmesi” hususları düzenlenmiştir.
HMK"nun 114/1-i maddesine göre, “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartları arasında yer almakta olup, 115/2. maddesi de, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir” hükmünü içermektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davaya konu senet (Bono) nedeniyle daha önce açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/696 Esas sayılı dosyasında görülerek, ispatlanamadığı gerekçesiyle verilen “davanın reddine” dair hükmün Yargıtay 13.Hukuk Dairesince onanması sonucu anılan karar işbu dava açısından kesin hüküm teşkil etmekle dava şartı bulunmadığından, yerel Mahkemece davanın HMK"nun 115/2.maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddedilmesi hatalı olup, bozma ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün, 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 5236 sayılı Yasa ile değişiklikten önceki 438/7.maddesi uyarınca, düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın (1.) bendinde yer alan “davanın REDDİNE” sözcüklerinin hükümden çıkartılarak yerine “davanın HMK"nun 115/2.maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.