14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18350 Karar No: 2017/9087 Karar Tarihi: 05.12.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18350 Esas 2017/9087 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/18350 E. , 2017/9087 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.03.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 05.12.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 23.07.2013 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle 864, 865, 866, 867, 868 parsel sayılı taşınmazların satışının vaadedildiğini, satış bedelinin davalıya ödendiğini, beyan ederek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü temyiz eden davalı vekili maddi durumunun elverişli bulunmadığından gerekli harç ve giderleri ödeyemeyeceğini belirterek adli yardım isteminde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK’nın 334 ilâ 340. maddelerinde yer almaktadır. HMK"nın 336/3. maddesi gereğince kanun yollarına başvuru sırasında da adli yardım talebinde bulunulabilir. Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı kanunun 16. madde düzenlemesi ile de, temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür. Öte yandan, HUMK’nın 434. maddesinde (6100 sayılı HMK’nın 366 maddesi yollamasıyla 344. maddesi), temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi gerektiği; 10.05.1965 tarih 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla da peşin ödenmesi gerekli temyiz harcının hüküm altına alınan karar ve ilam harcının dörtte bir olacağı kabul edilmiştir. Ayrıca, HUMK’nın 434/III. maddesinde (6100 sayılı HMK’nın 368 ve 344. maddeleri), dörtte bir oranındaki harcın ödenmemesi halinde yapılacak işlemin usul ve esasları gösterilmiştir. 1-Temyiz eden davalının, kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin temyiz harç ve giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varılamadığı, başka bir deyişle HMK’nın 334/1. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşılmakla, davalıların adli yardım istemlerinin reddine, 2-Karar ve ilam harcı tutarının 1/4 oranındaki nispi temyiz harcının tamamlanması bakımından HUMK’nın 434/III. maddesi uyarınca işlem yapılabilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, adli yardım talebinin reddine ilişkin karara karşı, tebliğden itibaren bir hafta içerisinde itiraz yolu açık olmak üzere, 05.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.