Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/14156
Karar No: 2017/5684
Karar Tarihi: 18.09.2017

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14156 Esas 2017/5684 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme kararında, hırsızlık, sahte trafik belgesi düzenleme ve kullanma, sahte plaka düzenleme ve kullanma suçlamalarıyla yargılanan sanığın 3 yıl 4 ay hapis cezası ve ağır para cezasına çarptırıldığı belirtiliyor. Ancak infaz sırasında, daha lehe hükümlerin yürürlüğe girdiği bir kanun çerçevesinde sanık hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair bir karar veriliyor. İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin itiraz reddi kararı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3 maddelerine göre hükümde değişiklik talebiyle yapılan itirazın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde olduğunu ifade ediyor. Kararda detaylı açıklanmış olan kanun maddeleri:
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 491/2, 522, 350/1-3, 333 ve 71. maddeleri
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2 maddesi ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3 maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi
11. Ceza Dairesi         2017/14156 E.  ,  2017/5684 K.

    "İçtihat Metni"



    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 28.07.2017 gün ve Kyb-2017/6172 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11.08.2017 gün ve KYB.2017/48236 sayılı ihbarnamesi ile;
    Hırsızlık ve sahte trafik belgesi düzenleme suçlarından sanık ...’in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 491/2, 522, 350/1-3, 333 ve 71. maddeleri gereğince 3 yıl 4 ay hapis ve 218.104.000 Türk Lirası ağır para cezaları ile cezalandırılmasına dair İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/06/2003 tarihli ve 2002/1030 esas, 2003/299 sayılı kararının infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, hükümlü hakkında 5237 sayılı Kanun’a göre hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/08/2005 tarihli ve 2005/294 müteferrik sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/02/2017 tarihli ve 2017/160 değişik iş sayılı kararının “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/12/2005 tarihli ve 2005/3-162-173 sayılı kararına nazaran, lehe yasanın saptanıp uygulanması, herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, kanıt toplanmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa ya da cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin bir hükmün uygulanması olanağı sonraki yasa ile doğmuşsa, hükümde değişiklik yargılamasının duruşmalı yapılmasının zorunlu olduğu gözetilmeden itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
    Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    İncelenen dosya içeriğine göre, hırsızlık, sahte trafik belgesi tanzim etmek ve kullanmak, sahte plaka tanzim etmek ve kullanmak suçlarından sanık ...’in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 491/2, 522, 350/1-3, 333. maddeleri gereğince neticeten 3 yıl 4 ay hapis ve 218.104.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17.06.2003 günlü ve 2002/1030 esas, 2003/299 sayılı kararının “Sanığın suç oluşturduğu kabul edilen fiilleri, bunların nitelendirilmesi ve maddi olayın oluş şekli ile elde edilen kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçlar ortaya konulmadan gerekçesiz hüküm kurmak suretiyle Anayasanın 141 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 230. maddelerine muhalefet edildiğinin belirlenmesi karşısında, öncelikle belirtilen konuda da kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi