11. Hukuk Dairesi 2016/6498 E. , 2017/6989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29/12/2015 tarih ve 2015/521-2015/1088 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı şirket ve ... vekili ile davacılar ... ve ... tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 05/12/2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl ve birleşen (2011/475) davada davalılardan ... Karakuş vekili Av. ..., asıl ve birleşen davalarda davalılar ..., ... ve ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, asıl davada davalılar ile imzalanan protokol gereğince davacı şirkete ait hisselerin devralındığını, aylık ödenecek hisse bedelinin 33.735,04 TL olarak belirlendiğini, davalıların cafe-bar işletmesinin kar payının yüksek tutulmasını istemeleri nedeniyle hisse devir bedeli miktarının artırıldığını, ancak cafe-barın hiçbir zaman davalıların belirttiği kar payına ulaşmadığını, buna rağmen 9 ay boyunca sözleşme şartlarına uyduklarını, hisselerin gerçek değeri ile arasında açık nispetsizlik olduğunu, davalıların hileli hareketleri sonucu gabine uğradıklarını, hisse devir bedelinin aylık 16.867,52 TL olarak uyarlanması gerektiğini ileri sürerek, hisse devir bedelinin 16.867,52 TL olarak uyarlanmasını, icra takip dosyasında 16.867,52 TL meblağ kadar borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiş, sonradan talebini ıslah dilekçesiyle yükseltmiş,; birleşen davalarda ise asıl davaya bağlı olarak fazla ödenen hisse bedellerinin iadesi ni istemiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin murisinin davacı şirketin % 20 paya sahip ortağı bulunduğunu, miras yoluyla anılan hissenin davalılara intikal ettiğini, davacı şirketin işlettiği cafe-bar ve içkili lokantanın taşınmaz malikinin aynı zamanda müvekkilleri olduğunu, ek protokol ile davacı şirketin hisselerinin devredilmesine, hisse ve taşınmazların kira bedeli olarak aylık 58.000 TL"nin davalılara ödenmesinin kararlaştırıldığını, protokol uyarınca 9 ay boyunca ödeme yapıldığını, sonradan eksik ödeme yapılması nedeniyle icra takibinde bulunduklarını, davacıların lokanta ve cafe-barı 7 yıldır işlettiklerini, gelir ve gider durumunu bildiklerini, davalıların ise herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığını, gabin ve hilenin söz konusu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davacıların şirketi uzun yıllardır işletmeleri, davalıların ise 2004 yılında babalarının vefatı ile şirkete ortak olmaları, şirketin gelir ve gider durumunu en iyi davacıların bilebilecek durumda bulunması hususları nazara alındığında, şirketin gelir durumunu önceden beri bilen davacıların uyarılması hususunun davalılara yükletilmesi ve bu sorumluluğun ihlalinin pasif hile olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, keza somut olayda gabinin şartlarının da bulunmadığı, davacıların tecrübesizliği bulunmadığı gibi, olayda müzayaka halinin de mevcut olmadığı, BK 21.maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere, gabinin gerçekleştiğinden söz edilebilmesi için sadece objektif şartın gerçekleşmesinin yeterli olmadığı, aynı zamanda subjektif şartın da, yani davacıların tecrübesizliğinin de gerçekleşmesinin zorunlu olduğu, ancak dosya kapsamına göre subjektif koşulun gerçekleştiğinin söylenemeyeceği, o halde tüm dosya kapsamına göre davacıların mevcut ilişki içinde restoran ve cafe bar"ı yıllardır işletmeleri sebebiyle gelir ve .kirasının ne olduğu hususunda davalılardan çok daha fazla bilgi sahibi oldukları ve davacıların tecrübesi sebebiyle davalılar tarafından elde edilecek gelir konusunda uyarılmalarının gerekmediği, şirketin gelir durumunu önceden beri bildikleri, bu konuda davacıların uyarılması hususunun davalılara yüklenemeyeceği, bu sorumluluğun ihlalinin pasif hile olarak kabul edilemeyeceği, olayda müzayaka halinin olmadığı, hile ve gabin hukuksal sebebine dayanılamayacağı gerekçesi ile asıl davanın, asıl davada hisse bedellerinin uyarlanması davası kabul edilmediğinden, yapılan ödemelerin taraflarca bağıtlanan protokol kapsamında ödendiği, fazla ödeme olmadığı gerekçesi ile asıl davaya bağlı olarak fazla ödenen hisse bedellerinin iadesi istemiyle açılan birleşen alacak davalarının reddine, birleşen davalarda davacı şirket ve ... yönünden dava takip edilmediğinden, ... 12 ATM"nin verdiği 02/11/2015 tarihli birleşme kararıyla bu davacılar yönünden HMK 150 madde uyarınca dava yenileninceye kadar işlemden kaldırılmış olmakla, dosyanın tefrik edildiği ve yeni esasa kaydedildiği gerekçesi ile bu davacılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı şirket ve ... vekili ile davacılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı şirket ve ... vekili ile davacılar ... ve ..."ın bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı şirket ve ... vekili ile davacılar ... ve ..."ın bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı şirket ve ..."dan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 6,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılar ... ve ..."dan alınmasına, 07/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.