Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/532
Karar No: 2018/1236
Karar Tarihi: 08.02.2018

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/532 Esas 2018/1236 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/532 E.  ,  2018/1236 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/4, 5237 sayılı TCK"nın 62, 50/1-a, 52/1-2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 05/10/2007 tarih ve 1632 sayılı kararı ile uygun bulunan 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planında kentsel sit alanında ve aynı zamanda sivil mimarlık örneği olarak tescilli yapı parseli ile anıt eser olarak tescilli sinagog bitişiğinde kalan suça konu tescilsiz taşınmazın, Edirne Belediye Başkanlığının yetki ve sorumluluk alanı içerisinde bulunup, adı geçen kurum tarafından gönderilen 14/05/2015 tarihli cevabi yazıya göre, Edirne Belediyesi bünyesindeki koruma uygulama ve denetim bürosunun, suç tarihinden sonra, Kültür ve Turizm Bakanlığının 27/09/2011 tarihli yazısı ve belediye meclisinin 05/10/2011 tarihli kararı ile faaliyete geçtiği anlaşılmış ise de;
    2863 sayılı Kanunun suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/d maddesinde suçun unsurlarının, aynı Kanunun 57. maddesinin 6 ve 7. fıkralarına atıf yapılmak suretiyle düzenlendiği, 57. maddenin atıf yapılan 7. fıkrasının, maddeye sonradan eklenen fıkralarla birlikte 9. fıkra olarak ortaya çıktığı, 2863 sayılı Kanunun 57/9. maddesine göre, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarında, taşınmaz kültür varlığının bulunduğu parseller dışındaki inşai ve fiziki müdahalelerin, koruma amaçlı imar planı hükümleri doğrultusunda, bünyesinde koruma, uygulama ve denetim büroları kurulmuş idarelerin izin ve denetimi ile yapılacağı, eğer idarenin bünyesinde koruma, uygulama ve denetim bürosu kurulmamış ise, sözü edilen iznin koruma bölge kurulundan alınması gerektiği, sit alanı olarak tescil edilmiş bir bölgenin, koruma amaçlı imar planı da onaylanmış olursa, bu bölgedeki yapılaşma ya da onarım faaliyetlerinin belirtilen plan çerçevesinde gerçekleştirilebileceği, başka bir deyişle, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarının imara açık bölgeler olduğu, ancak, bu bölgelerde inşai ve fiziki müdahalelerde bulunabilmek için izin sürecinin işletilmesi gerektiği, izin alınmaksızın ya da izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapılması ile inşai ve fiziki müdahale gerçekleştirilmesi halinde, suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/d maddesi ile yaptırım altına alınan suçun oluşacağı, anılan maddede öngörülen cezanın, mahkemece uygulanan 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesinde öngörülen ceza ile aynı olduğu dikkate alınarak, Edirne İl Özel İdaresi bünyesinde suç tarihi itibariyle koruma uygulama ve denetim bürosu bulunduğu gerekçesine dayanılmak suretiyle uygulama yapılması, bozma nedeni olarak gösterilmemiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/11/2010 tarih ve 7/191 - 227 sayılı kararında, “Hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır” hususlarına yer verilmiş olup; somut olayda davaya yeniden bakan mahkemece bozma üzerine yapılan yargılamada, Dairemizin 02/02/2015 tarihli ve 2014/8448 - 2015/1696 sayılı bozma ilamı, 10/09/2013 tarihli karar ile beraatine hükmedilen sanığın aleyhine olmasına rağmen, sanığın duruşmaya katılımı sağlanıp bozmaya karşı diyeceklerinin sorulmaması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde, 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307. maddelerinin ihlal edilmesi,
    Kabule göre de;
    1- 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesinden farklı olarak, aynı Kanunun suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/d maddesinde, 57. maddenin, “koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarında, taşınmaz kültür varlığının bulunduğu parseller dışındaki inşai ve fiziki müdahaleler, koruma amaçlı imar planı hükümleri doğrultusunda, bünyesinde koruma, uygulama ve denetim büroları kurulmuş idarelerin izin ve denetimi ile yapılır” hükmünü ihtiva eden fıkrasına atıf yapılması karşısında, sanık hakkındaki temel cezanın, 2863 sayılı Kanunun suç tarihinde yürürlükte olan 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/d maddesi uyarınca tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- 5237 sayılı TCK"nın 50/2. maddesinde yer alan, “suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde hapis cezasına hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez” düzenlemesi göz ardı edilerek, seçimlik cezalardan hapis cezası tayini tercih edilmesine rağmen, sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi kanuna aykırı,
    3- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “06/09/2011” şeklinde gösterilmesi,
    İsabetsiz olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 08/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi