Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4845 Esas 2021/1025 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4845
Karar No: 2021/1025
Karar Tarihi: 18.02.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4845 Esas 2021/1025 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar, ortak mirasçıları olan kişinin ölümü sonrasında mirasın gerçek reddi isteminde bulundular. Ancak davalılar, duruşmaya mazeret göstermeden katılmadıkları için mahkeme dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına karar verdi. Davacıların temyiz itirazları sonucunda Yargıtay, reddin süresinde olduğu ve reddedenin mirasçılık sıfatına sahip olduğu durumlarda red beyanını tespit ve tescil etmekle görevli olan sulh hakimine ayrıca duruşmaya katılma zorunluluğu olmadığını belirtti. Bu nedenle, mahkemenin kararı usul ve yasaya aykırı olduğu için bozuldu.
Aynı zamanda, Türk Medeni Kanunu'nun 605/1. ve 609. maddeleri de kararda belirtilerek açıklandı. 605/1. maddesi, hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddi istemini düzenlerken, 609. maddesi reddin tespit ve tescilinin nasıl yapılacağını belirtir.
14. Hukuk Dairesi         2017/4845 E.  ,  2021/1025 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, 14/11/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 30/04/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir.
    Davacılar, ortak murisleri ...’in 22/10/2014 tarihinde öldüğünü, murisin mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddettiklerini açıklayarak mirasın reddi isteminin tespit ve tescilini talep etmişlerdir.
    Mahkemece, mirasın reddini talep edenlerin 29/01/2015 tarihli oturuma duruşma gün ve saatinden haberdar oldukları halde mazeretsiz olarak katılmadıklarından bahisle dosyanın işlemden kaldırılmasına ve 3 aylık yasal süre içerisinde de yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı, bozucu yenilik doğurucu hak niteliğinde olup, sulh hakimi tarafından tutanakla tespit edilmekle hukuki sonuç doğurur. Böyle bir davada sulh hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve reddedenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca red beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Bu nedenle, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin dilekçe sulh hakimine ulaştıktan sonra, davacının ayrıca duruşmaya gelmesine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmadığı halde; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesi gereğince "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatıranlara iadesine, 18/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.