5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/25730 Esas 2020/18182 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/25730
Karar No: 2020/18182
Karar Tarihi: 08.12.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/25730 Esas 2020/18182 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkum edildiği hükme itirazını değerlendirmiştir. Sanık, nakil aracının müsaderesine yönelik temyiz isteminde bulunmuştur. Ancak, bu konuda açılmış bir kamu davası ve Mahkemece verilmiş bir karar bulunmamaktadır. Bu nedenle, hüküm temyiz edilebilir nitelikte olup, inceleme yapılmıştır.
Dosya incelenerek, hükümden sonra yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenlemenin sanık lehine olduğu ve aynı Kanun'un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının mümkün hale geldiği anlaşılmıştır. Bu sebeple, kanuni koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevi yerel mahkemeye aittir.
Bu nedenlerle, HÜKMÜN BOZULMASINA ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi. Ayrıca, 7242 sayılı
19. Ceza Dairesi         2019/25730 E.  ,  2020/18182 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre her ne kadar katılan vekili nakil aracının müsaderesine yönelik temyiz isteminde bulunmuş ise de bu konuda açılmış bir kamu davası ve Mahkemece verilmiş bir karar bulunmadığı anlaşılmakla sanığın temyiz istemine hasren dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek kanuni koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olmakla, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 08.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.