18. Ceza Dairesi 2016/7652 E. , 2018/5584 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Sanık ... hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı; yalnızca itiraz yolu açık olup itirazın reddi kararı ile bu kanun yolunun tüketildiği, kesin nitelikteki itirazın reddi kararının temyiz yoluna tabi olmadığı,
Anlaşıldığından, sanık ... müdafileri ve katılan ... vekilinin tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası istkleri hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B- Sanık ... hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyize gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Olay günü sanığın, katılanlara söylediği kabul edilen "gidin polisleri de alıp gelin" şeklindeki sözlerin, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanığın hakaret suçundan beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alınmalıdır,
Sanığın olay günü, işyeri ile ilgili olarak cezai işlem yapmak isteyen vergi denetmeni katılanlara hitaben “ yanındaki bayana dua et” demesi biçiminde açıklanan eyleminde, cebir veya tehdit unsurlarının somut olayda ne şekilde gerçekleştiği kanıtlara dayalı olarak tartışılıp gösterilmeden, CMK"nın 230/1-c maddesine aykırı olarak, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle görevi yaptırmak için direnme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
3- Kabule göre de,
a) Hakaret eyleminin, katılana ait restaurantta çalışma saatleri içerisinde işlenmesine karşın, TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanmaması,
b) Görevi yaptırmamak için direnme suçunun haksız tahrik altından işlenmesi nedeniyle TCK’nın 29. maddesi uygulanmasına karşın, hakaret suçundan kurulan hükümde TCK’nın 129. maddesinin tartışılmaması,
c) Görevi yaptırmamak için direnme eyleminin hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen diğer sanık ... ile birlikte işlediği kabul edilmesine karşın, TCK’nın 265/3. maddesinin uygulanmaması,
d) Sanığın 19.12.2013 tarihli duruşmadaki lehe hükümlerin uygulanması talebinin, TCK’nın 50. maddesindeki hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesini de kapsadığı gözetilerek, CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
e) Sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının suç tarihi itibariyle CMK"nın 231/6. maddelerinin uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “Sanığın daha önceden kasıtlı suç işlediği dikkate alınarak” biçimindeki kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden yargılama yapılırken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/04/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.