11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4905 Karar No: 2017/6985 Karar Tarihi: 06.12.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/4905 Esas 2017/6985 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/4905 E. , 2017/6985 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/02/2016 tarih ve 2015/420-2016/67 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve fer"i müdahiller vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı Yurtbank A.Ş "de hesap açarak 12/11/1999 tarihinde 6.200 TL yatırdığını, davalı bankanın yaptığı işlemlerden dolayı yönetimine TMSF tarafından 21/12/1999 tarihinde el konulduğunu, davalı bankanın taahhüt ve güvencelerine rağmen müvekkilinin alacaklarının ödenmediğini Yurtbank A.Ş’nin sebepsiz zenginleştiğini, davalı bankanın haksız fiil sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek müvekkili tarafından davalı bankaya 12/11/1999 tarihinde yatırılan 6.200 TL mevduat alacağının 12/11/1999 tarihinden itibaren vade sonuna kadar %81 akdi faiz ve vade sonundan itibaren ise 3095 sayılı Kanun"un 2/2 maddesi gereğince akdi faizden az olmamak üzere temerrüt faizi ile birlikte hükmen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili banka ile Security ... Bank Limited’in farklı tüzel kişiliklere sahip kuruluşlar olduğunu, başka bir kuruluş nezdindeki alacak için müvekkili bankaya müvekkili bankaya husumet yöneltilmesinin usule aykırı olduğunu, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Fer"i müdahiller vekilleri davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının tüketici olduğu, uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklandığı, görevli mahkemenin 6502 sayılı Kanun"un 3/K-L ve 73.maddeleri uyarınca tüketici mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili, feri müdahil ... vekili ve fer"i müdahil TMSF vekili temyiz etmiştir. 1- Mahkemece, davanın usulden reddine dair verilen kararı temyiz eden fer"i müdahil ... vekilinin dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434"üncü maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bu itibarla, fer"i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin ve feri müdahil TMSF vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle fer"i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve feri müdahil TMSF vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fer"i müdahil TMSF"den harç alınmasına yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.