Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6988
Karar No: 2010/2186
Karar Tarihi: 29.04.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6988 Esas 2010/2186 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/6988 E.  ,  2010/2186 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve Aslanyurdu Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Mazgirt Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.09.2009 gün ve 62/103 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı bulunan iki parça taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddini savunarak taşınmazların Hazine adına tescilini talep etmiş; diğer davalı köy tüzel kişiliği davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, 65 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan yerle ilgili davanın reddine, Fen Bilirkişileri Aydın Hüner ve... tarafından dosyaya sunulan 25.06.2008 havale tarihli rapora ekli krokide kırmızı kalemle boyalı olarak gösterilen 2.418.00 m2 ve (A) harfi ile gösterilen 2.485,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümleri bakımından davacı yararına kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü, davalılardan Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, her ne kadar kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava, kadastroca tespit dışı bırakılan taşınmazın TMK.nun 713/ 1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükümleri uyarınca tapuya tescili isteğine ilişkindir. Tescil dışı bırakılan bir yerin anılan hükümler uyarınca tapuya tesciline karar verilebilmesi için bu maddelerde belirtilen koşulların yerine getirilmesi gerekir. Bu bakımdan öncelikle tescil davasına konu olan taşınmazlar tapuda kayıtlı bulunmamalıdır. Taşınmazların tapuda kayıtlı olup olmadıkları araştırılmalıdır. Mahkemece, fen bilirkişilerin krokili raporları da eklenilmek suretiyle tapuda kayıtlı olup olmadıkları Tapu Sicil Müdürlüğünden sorularak belirlenmelidir.
    Bunun yanı sıra Dilanoğlu mevkiindeki taşınmazın doğusunda Dilanoğlu Deresi yer aldığı halde jeolog bilirkişi incelemesi de yaptırılmamıştır. Bu nedenle taşınmazın, sınırında bulunan derenin aktif yatağında olup olmadığı, Devlet veya şahıslar tarafından sedde yapmak suretiyle veya başka bir ıslah faaliyetinde bulunulduktan sonra taşınmazın dere yatağından veya taşkın sahasından ayrılıp ayrılmadığının ve bunların tarihlerinin taşınmaz başında yapılacak olan keşifte jeolog bilirkişi marifetiyle tespit edilerek taşınmazın nitelik ve süre bakımından kazanılmaya elverişli olup olmadığı saptanmalıdır.
    Ayrıca, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmüne göre, zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçemeyecektir. Anılan hüküm gözönünde tutularak 26.07.1972 tarihinden sonra davacı adına kadastro yoluyla tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise; bunların miktarlarının, çalışma alanlarının ve tescil tarihlerinin Kadastro Müdürlüğünden de sorulması gerekirken, yalnızca Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden ve Tapu Sicil Müdürlüğünden yapılan araştırma ile yetinilmesi de doğru olmamıştır.
    Tüm bunların yanı sıra mahkemenin kabul şekline göre de, dava konusu taşınmazların keşifte belirlenen toplam 5.386,6 TL değeri üzerinden hesaplanan 290.87 TL harçtan peşin alınan 81.00 TL harcın düşülmesi ile bakiye 209.87 TL harç tahsili yerine anlaşılamayan bir şekilde toplam harç miktarının 72.71 TL olarak hesaplanılması suretiyle davacıya bakiye 8.28 TL. harç iadesine karar verilmiş olması da yerinde bulunmamaktadır.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi