Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2009/8-347
Karar No: 2009/395

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2009/8-347 Esas 2009/395 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2009/8-347 E.  ,  2009/395 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Akpınar Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 27/04/2009
    NUMARASI : 2009/23-2009/39

    Taraflar arasındaki “tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Akpınar Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 3.3.2008 gün ve 91-17 sayılı kararın incelenmesi         davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 20.2.2009 gün ve        6442-964 sayılı ilamı ile, (...Davacılar vekili, 178 parsel sayılı taşınmazın vekil edenleri adına tapuya kayıtlı olduğunu, bu parselle bütün halde bulunan ve öteden beri zeminde mevcut köy yolundan taş duvar ile ayrılan bir kısım taşınmaz bölümünün kadastro çalışmalarında paftasında yol olarak gösterildiğini, bu bölümün miras yolu ile intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Dahili davalı köy temsilcisi yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, paftasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümlerinin zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu taşınmaz bölümü 1979 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilmek suretiyle tespit dışı bırakılmıştır. Davacılar paftasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümünün adlarına tescilini istemelerine karşın, karar başlığında davanın tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi doğru değildir. Davacılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı dava dışı 178 parsel senetsizden, 992 m2 yüzölçümü ve kerpiç ev ve bahçesi niteliği ile 28.9.1979 tarihinde tespit edilmiştir. Yerel bilirkişi ve tanıklar dava konusu taşınmaz bölümünün önceden beri davacılar adına kayıtlı 178 parselle bütün halde, taş duvar ile çevrili biçimde yoldan ayrıldığını ve davacıların evinin avlusu olarak tasarruflarında bulunduğunu, davalı bölümün hiç yol olarak kullanılmadığını; ziraatçı uzman bilirkişi nizalı taşınmaz bölümünde kesilmiş 35-40 yaşlarında ağaç kökleri olduğunu açıklamıştır. Teknik bilirkişi 8.1.2008 havale tarihli rapor ve ölçeksiz krokisinde davalı taşınmazı yeşil renkle boyalı halde göstermiş, 64 m2 olarak ölçüldüğünü ifade etmiştir. 3402 sayılı  Kadastro  Kanununun   16/B maddesinde orta malı olan yol, meydan ve köprülerin haritasında gösterilmek suretiyle kadastroya tabi tutulacağı açıklanmıştır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bu tür yerlerin kural olarak zilyetlik yolu ile kazanılması mümkün değildir. Ancak somut olayda dava konusu taşınmaz bölümünün öteden beri yol olarak kullanılmadığı, davacıların zilyetliğinde bulunduğu ve kazanma koşullarının oluştuğu toplanan deliller ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece, mahallinde yeniden keşif icrası ile teknik bilirkişiye dava konusu taşınmaz bölümünü gösterir infaza elverişli kroki düzenletilerek, yasal araştırma ve incelemeler de yapılmak suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacılar vekili

      HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici  nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ:Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine,  15.7.2009  gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi