Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7810 Esas 2017/5658 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7810
Karar No: 2017/5658
Karar Tarihi: 18.09.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7810 Esas 2017/5658 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir asliye ceza mahkemesinde görülen davada, sanık resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, gerekçeli kararda bahsi geçen belgeler dosyada olmadığı için belgelerdeki aldatma yeteneği hakkında bir değerlendirme yapılamamıştır. Ayrıca, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip verilmeyeceği tartışılmadan hüküm verilmiştir. Suça konu çekin dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi de yanlış bir uygulamadır. Son olarak, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu sebeplerle, hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Ticaret Kanunu, TCK’nın 62. maddesi, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi ve 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi.

11. Ceza Dairesi 2015/7810 E. , 2017/5658 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-İncelenen dosya içeriğine göre, adli emanetin 2013/1 sırasında kayıtlı bulunan resmi belgede sahtecilik suçuna konu çek ile, Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.02.2012 tarih ve 2009/432 Esas, 2012/31 Karar sayılı gerekçeli kararında bahsi geçen, Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 25.07.2006 tarih ve 2006/604, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 10.08.2007 tarih ve 2007/5007 sayılı ekspertiz raporlarının dosya içinde olmadığı görülmekle; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu çekin duruşmada incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içerisine konulması, Türk Ticaret Kanununda öngörülen unsurları taşıyıp taşımadığı ve aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiği, yukarıda bahsi geçen ekspertiz raporları da incelenmek suretiyle karar yerinde tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-Adli sicil kaydında suç tarihi itibariyle engel sabıka kaydı bulunmayan, hakkında TCK"nın 62. maddesi gereğince cezasından indirim yapılan ve ileride suç işlemekten çekineceğine dair olumlu kanaat edinilerek cezası ertelenen sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin tartışılmaması,
b-Adli emanetin 2013/1 sırasına kayıtlı suça konu çekin dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
c-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.