11. Hukuk Dairesi 2019/1711 E. , 2020/58 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 27/11/2018 tarih ve 2017/719-2018/928 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada; davalının davacının da imzasının bulunduğu senedi dayanak alarak Edremit 1. İcra Müdürlüğünün 2007/266 E. Sayılı dosyası ile takibe başladığını, takibin kesinleşerek icra uygulandığını, davacının binek aracının haczedilerek trafikten men edildiğini ve gayrimenkulü üzerine de haciz uygulaması yapıldığını, müvekkilinin şikayet yoluna giderek Edremit İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/307 esasında kayıtlı bulunan davayı ikame ettiğini, davacı ile davalı arasında hiç bir ticari alışverişin söz konusu olmadığını, tarafların Hassan firmasının ortakları olduğunu, davalının hissesini davacıya ve diğer şirket ortaklarına devretmek istemesi üzerine dava konusu senetin Teminat olarak tanzim edildiğini, müvekkilinin diğer şeriklerin davalının hissesini almaya yanaşmamaları nedeniyle 30.000 TL ödeyerek noter vasıtası ile davalı hisselerini satın aldığını, diğer şirket şeriklerinin onay vermemesi üzerine hisse alımı işleminin tamamlanamadığını, ancak ödenen 30.000 TL" nin halen davalıda olduğunu ve bu konuda Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesine ayrıca dava açtıklarını, davalının davacıyı ve diğer şirket ortaklarını kendisine borçlandırdığını, senetin hisse karşılığından başka bir alacak verecek ilişkisine dayanması halinde davalının bunu ispatlaması gerektiğini, davalının kötü niyetli ve haksız takibi nedeniyle müvekkilinin ciddi zararlara uğradığını, haciz işlemleri sırasında ve haciz baskısı altında davacı tarafından davalıya 9.000 TL ödendiğini belirterek, Edremit 1. İcra Müdürlüğünün 2007/266 E. sayılı dosyasından müvekkili aleyhine yapılan icra takibinin iptali ile takip konusu senetin iptaline ve % 40"tan aşağı olmamak üzere müvekkili lehine icra inkar tazminatın hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davada; müvekkili aleyhine açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının hisse devri karşılığında müvekkiline 30.000 TL ödemediğini, kendisine ait büroda yapılan görüşmede kabul ettiğini, bu durumu bilen tanıkların bulunduğunu, davacının şirketin tüm ortaklarının imzası ile alınan hisse devri kararı ile davalıya 25.000 TL"lik senetin imza edilip verildiğini, fakat senetin vadesine ödenmemesi nedeniyle takibe konulduğunu, hem 30.000 TL ödeme yapılması hem de 25.000 TL"lik senet verilmesinin mümkün olmadığını, davacının icra borcuna mahsuben 9.000 TL ödemede bulunduğunu, 30.000 TL"nin ödenmesine rağmen 9.000 TL"lik daha ödeme yapılmasını anlamanın mümkün olmadığını, davanın icra takibini sürüncemede bırakmak kastı ile açıldığını, yapılan itiraz nedeni ile satış işleminin yapılamadığını müvekkilinin alacağını tahsil edememesi nedeni ile mağdur olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada; davalı ile davacının Has-San Mak. Ltd. Şti. nin ortakları olduklarını, dava dışı iki şerikin firmayı açıkça zarara uğratmaları nedeniyle davalının kendi hisselerini devretmek istemesi üzerine davacının dava dışı iki ortak ile birlikte bu talebi kabul ettiğini ve ayrı bir takip ve dava konusu olan teminat senedinin düzenlenerek davalıya verildiğini, dava dışı iki şerikin hisse devrine sonradan katılmakta direnmeleri nedeni ile davacı ile davalının noterde hisse devri sözleşmesi yaparak bu durumu kendi imzaları ile karar defterine ve pay defterine yazarak hisse devrini kendi aralarında gerçekleştirdiklerini ve bu devir karşılığında davacının davalıya 30.000 TL bedel ödediğini, davalının bu bedeli aldığını hem noter huzurunda hemde şirket defterlerine attığı imzalar ile kabul ettiğini, ancak hisse devrine şeriklerin onay vermemeleri nedeni ile ihtarname ile anılan bedelin geri istendiğini, ancak davalının ödenen 30.000 TL"yi ödemek yerine kendisine verilen teminat senedini de icraya koyarak takip konusu yaptığını belirterek, müvekkili tarafından davalıya hisse devri karşılığında ödenen 30.000 TL"nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili birleşen davada; dava konusu hisse devrine ilişkin karar alındığını ve noterden hisse devir senedi düzenlendiğini, hisse devri karşılığında müvekkiline 30.000 TL para değil, 25.000 Euro bedelli emre muharrer bir senet verildiğini, senedin ödenmemesi nedeni ile takip başlatıldığını, bahsedilen 30.000 TL ödemenin yapılması durumunda müvekkiline senet verilmesinin mümkün olmadığını, takibin devamı sırasında davacı tarafın avukatı ile kendilerine ait büroya gelerek görüştüklerini ve bu görüşme sırasında da davacının parayı ödemediğini kabul ettiğini, icra takibinin devamı sırasında davacı tarafça 9.000 TL ödeme yapıldığını, bu durumun da borcu kabul etmek anlamına geldiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, devir sözleşmesi karşılığında bir bedel alınmadığının ve devir karşılığında 25.000 Euro"luk senedin verildiğinin davalı tarafça ispat edildiği, hisse devri karşılığında davalıya herhangi bir ödeme yapılmadığı ve devir sözleşmesi karşılığı bahse konu senedin verildiği kanaati hasıl olduğu gerekçesiyle asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 64,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 06/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.