12. Ceza Dairesi 2019/9944 E. , 2021/3020 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın yokluğunda verilen kararın, 11.12.2015 tarihinde sanığa teblig edilmesinden sonra, sanığın temyiz süresi içinde kararı temyiz ettiğine dair dilekçesini, ... nöbetçi asliye ceza mahkemesi aracılığı ile karar mahkemesine göndermiş olduğu, dilekçenin üzerinde yer alan "... 19. Asliye Ceza Mahkemesi 2015/351 Muhabere sırasına kaydı yapılmıştır 16.12.2015" şeklindeki kaşeden anlaşılmakla, teblignamede sanığın temyiz hakkını yasal bir haftalık süre geçtikten sonra kullanmış olması nedeniyle temyiz isteminin reddine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
TCK"nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, yaralanmaların niteliği, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın, iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmalarından tam kusuru ile sorumlu olduğu somut olayda, sanık hakkında belirlenen temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Olay tarihinde sanığın 289 promil alkollü halde gündüz vakti meskun mahalde yer alan bölünmüş yolda seyri sırasında, orta şeritten sol şeride geçmeden önce arkadan gelen trafiği kontrol etmesi ve geçeceği şerit boş ise şerit değiştirmesi gerekirken bu kurala riayet etmeden istikametine göre sol tarafta yer alan refüjden dönmek için şerit değiştirmesi sonucu katılanların içinde bulunduğu araçla çarpışması neticesinde tam kusuru ile iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda, mahkemece sanık hakkında tayin edilen cezada bir isabetsizlik görülmemekle,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine,ancak
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin bölümü hükümden çıkartılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 24.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.