Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11233
Karar No: 2015/12860
Karar Tarihi: 16.09.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/11233 Esas 2015/12860 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava dilekçesinde, bir kişinin kısıtlanması için babasının vasi olarak atanması istenilmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş fakat kısıtlanan tarafından temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan rapora göre, kısıtlı adayı hacir altına almak uygun görülmüştür. Ancak, mahkeme duruşma yapmadan dosya üzerinden karar vererek kanunun yanlış yorumlanmasına sebep olmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, duruşma açılması gerektiği hallerde dosya üzerinden karar verilemeyeceğini açıkça belirttiği unutulmamalıdır. Anayasa'nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkı da göz önünde bulundurularak, tarafların duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi gereklidir. Mahkemenin, davalı taraf dinlenmeden karar vermesi, savunma hakkının ihlali anlamına gelebilir. Bu nedenle, duruşma yapılarak inceleme yapılması gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak Türk Medeni Kanunu'nun 405/1. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/2b-19., 385., 317. ve 320-1. maddeleri gösterilebilir.
18. Hukuk Dairesi         2015/11233 E.  ,  2015/12860 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, rahatsızlığı sebebiyle ..."ın kısıtlanması ve babası ...."nin vasi olarak atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kısıtlanan tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vasi adayı dava ve talep dilekçesinde özetle; oğlu ..."ün rahatsız olduğunu, kendi işlerini takip etmesi ve sonuçlandırmasının mümkün bulunmadığını belirterek oğluna vasi atanmasını istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya arasında bulunan ...."ne ait 03/06/2014 tarihli raporda, "Kronik Psikoz" tanısı konulan kısıtlı adayının hacir altına alınmasının uygun olacağının belirtildiği, mahkemenin bu gerekçe ile duruşma yapılmadan dosya üzerinden davanın kabulüne karar verdiği anlaşılmıştır.
    6100 sayılı HMK.nun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 405/1. maddesine dayalı, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlama isteğine ilişkindir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu, 385. maddesinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı, 317.maddesinde ise, davalıya tebligat yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 320-1 maddesinde: “Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.” hükmü öngörülmüştür. Mahkemece, bu madde hükmü gözetilerek, dosya üzerinden karar verilmiş ise de, varılan sonucun maddenin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki; anılan maddeye göre, duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla ancak hukukun cevaz verdiği hallerde duruşma açmadan dosya üzerinden karar verilebilir (Örneğin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde dosya üzerinden karar verilebilir. (Örneğin İİK.nun 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet davası gibi) Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez.
    Bilindiği üzere HMK.nun Hukuki Dinlenme Hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasa"nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur.
    Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C.Anayasa’nın 36. maddesi ile 6100 sayılı HMK.nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
    Bu nedenlerle duruşma açılmak suretiyle inceleme yapılması gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi