Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3467
Karar No: 2018/1220
Karar Tarihi: 08.02.2018

Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/3467 Esas 2018/1220 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/3467 E.  ,  2018/1220 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle Yaralama
    Hüküm : Beraat

    Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere ve incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    Katılanın kasık ağrısı şikayeti 15.12.2010 tarihinde ... Cerrahi Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine başvurduğu, burada genel cerrahi konsültasyonu istenmesi üzerine yapılan muayenede batında sağ tarafta mc burney noktasında hassasiyet tespiti ile akut apandisit tanısı konulduğu ve aynı gün genel cerrahi uzmanı olan sanık tarafından ameliyata alındığı, hastanın onayı alınarak ameliyatın laporoskopik yöntemle yapıldığı, ameliyat sonrası alınan parçanın patolojik incelenmesinde akut apandisit ile uyumlu olduğunun tespit edildiği, katılanın 16.12.2010 tarihinde genel durumunun iyi olduğu belirlenerek gün aşırı pansuman ve 7 gün sonra poliklinik kontrol önerileriyle antibiyotik ve ağrı kesici verilip sanık tarafından taburcu edildiği, 20.12.2011 tarihinde kontrole geldiği, ameliyatı yapan Op. Dr. ... ve ameliyat ekibinde bulunan diğer sağlık personeli ameliyatın normal geçtiğini ve olağan dışı bir olayın oluşmadığını beyan ettikleri, ancak; katılanın iddiasına göre taburcu edilirken düzelmediği, karın ağrısının ve bulantı-kusmasının bulunduğunu ve bu nedenle iki kez bayıldığını söylemesine rağmen sanık doktor tarafından taburcu edildiği, daha sonraki günlerde bu şikayetlerinin geçmediği, sanığı durumu hakkında bilgilendirmek ve danışmak için aradığı ancak doktorun bu şikayetlerin normal olduğunu söyleyerek geçiştirdiği, ameliyattan sonra 5.gün kontrol için Tıp Merkezine gittiğinde aynı şikayetlerinin bulunduğu, ancak sanık tarafından bu şikayetlerin ameliyata bağlı olduğu söylenerek yara pansumanı dışında daha derin tetkiklerin yapılmadığı, şikayetlerinin geçmemesi ve daha da artması üzerine 24.12.2010 tarihinde Mersin Devlet Hastanesine acilen müracaat ettiği, burada yaygın karın ağrısı, distansiyon, defans ve rebound olduğu, yaygın peritonit, peritoneal abse, barsak perforasyonu, çarpıntı ve baş ağrısı ön tanıları tanıları ile yatışının yapıldığı, aynı gün çekilen batın USG’de perihepatik, perisplenik, sağda daha belirgin olmak üzere biletarel parakolik, pelvik internal ekoları olan mayi görüldüğü ve yapılan kan tetkikinde WBC:22.000 olduğu, aynı gün genel cerrahi tarafından ameliyata alındığı, karın içinde yaygın pürülan mayi ve nekrotik doku, jejenum ve kolon aşırı ödemli olarak görüldüğü, karın içinin yıkandığı, nekrotik dokunun depride edildiği, ilium distali ve çekumun rezeke edildiği, ilium cilde ileostomi şeklinde anastomoz edildiği, subtotal jejenum ve ilium rezeksiyonu, jejenum-ilium enteretomi/enterestomi yapıldığı, ameliyat sonrasında yoğun bakım ünitesine alındığı, 10 gün yoğun bakımda kalıp sonrasında servise alındığı ve 11.01.2011 tarihinde taburcu edildiği; katılanın ameliyat sırasında sanığın hatalı eylemi sebebiyle distal ileum ve çekum rezeksiyonuna (iltihabi bağırsak hastalığı) neden olan yaralanmasının; yaşamını tehlikeye sokacak ve duyu veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine sebebiyet verecek şekilde yaralandığı iddia edilen olayda;
    Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 15.07.2011 tarih, 1221 sayılı raporunda; hastayı ilk olarak muayene eden hekimin tanı koyma aşamasında; güncel tıbbi uygulama standartlarına uygun olarak aydınlatılmış onam alma, yeterli, uygun muayene, tetkik yapma, tanı koyma hususlarının uygun olduğu, "Akut Apandisit" tanısı konulduktan sonra cerrahi tedavi tekniklerinden "Laparaskopik Apendektomi" operasyon tekniğinin güncel cerrahi rutinde uygulanabilen bir teknik olduğu ve cerrahi teknik seçiminin hastanın "Aydınlatılmış Onamı" alınması şartı ile uygulayan hekimin karar verdiğini ve tıbbi uygulamanın standartlara uygun bir cerrahi tedavi yöntemi olduğu, kişiye yapılan laparoskopik appendektomi esnasında kullanılan endoklipsin enflame ve ödemli dokuda radiksi kesme ve gastrointestinal mayi kaçağına neden olabilme riski mevcut olup 15.12.2010 tarihinde kişi opere edilmiş 16.10.2010 tarihinde taburcu edilmiş ve taburcu olduğu tarihten itibaren bulantı-kusma, karın ağrısı vb yakınmalar ile 20.12.2010 tarihinde kişiyi opere eden doktora tekrar başvurmasına rağmen kişiye hiç bir tetkik ve muayene yapılmadığı ve 24.12.2010 tarihinde akut batın tanısı konularak başka bir birimde opera edildiği dikkate alındığında kişiye ilk tanıyı koyarak laparoskopik appendektomi operasyonunu gerçekleştiren doktorun hastanın klinik izlem ve tedavisinde gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, eksik takip ve tedavi nedeniyle tıbbi uygulama açısından kusurlu olduğu, kişinin laparoskopik appendektomi operasyonu sonrası gelişen akut batın ön tanısı ile opere edilmesine, çekum ve appendiks güdüğünde perforasyona, ince barsak ve kolonda ödeme, ileum ve çekumda nekroza, ileum distali ve çekumun rezeke edilmesine, ileostomi yapılması arasında nedensellik (illiyet) bağı olduğu görüşlerine yer verildiği; Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu"nun 17.06.2013 tarihli raporunda; Akut Apandisit"in, "apandis" (appendix vermiformis) adı verilen barsak bölümünün ani iltihaplanması sonucu meydana gelen bir hastalık olduğu, ameliyatla iltihaplı apandisitin çıkarılması gerektiği, bu ameliyatın laparoskopik veya açık yöntemle yapılabileceği, ameliyat sonrasında hastaların 1-2 gün içinde hastaneden taburcu edilebileceği, laparoskopik appandektomi sırasında appandiks radiksini kapatmak için endoklips, endoskopik stapler, ligasure ve sütür yöntemlerinin kullanılabileceği, endeskopik veya açık olarak yapılan ameliyatlarda enflame ve ödemli dokudan dolayı apendektomi sonrası batın içi apse, içi boş organ perforasyonu (kalın ve ince barsak delinmesi), apendektomi güdüğü kaçağı ve bu sebeplerle batın içinde barsak içeriğinin görülebileceği, kişiye konulan tanı ve yapılan ameliyatın tıp kurallarına uygun olduğu, kişide ameliyat sonrası oluşan tablonun bu tür ameliyatlarda her türlü özene rağmen oluşabilen “komplikasyon” olarak nitelendirildiği, ameliyatı gerçekleştiren hekime atfı kabil kusur tespit edilmediği görüşlerine yer verildiği; raporlar arasındaki kusur belirlemesi yönünden çelişki bulunduğundan çelişkinin giderilmesi için alınan Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"nun 30.10.2014 tarihli raporunda; Akut Apandisit"in, appendix vermiformis adı verilen barsak bölümünün ani iltihaplanması sonucu meydana gelen bir hastalık olduğu, ameliyatla iltihaplı bölümün çıkarılması gerektiği, bu ameliyatın laparoskopik veya açık yöntemle yapılabileceği, ameliyat sonrasında hastaların 1-2 gün içinde hastaneden taburcu edilebileceği, laparoskopik appandektomi sırasında appandiks radiksini kapatmak için endoklips yöntemi uygulanmasının hekimin insiyatifinde bulunduğu, endoskopik veya açık olarak yapılan ameliyatlarda enflame ve ödemli dokudan dolayı apendektomi sonrası batın içi apse, içi boş organ perforasyonu (kalın ve ince barsak delinmesi), apendektomi güdüğü kaçağı ve bu sebeplerle batın içinde barsak içeriğinin görülebileceği, kişiye konulan tanı ve yapılan ameliyatın tıp kurallarına uygun olduğu, ameliyattan yaklaşık dört gün sonra yapılan muayenede peritonit tablosunun tespit edilememesinin tıbbi eksiklik olarak nitelendirilmediği, söz konusu zaman diliminde kişideki bulguların batın içi bir hadiseyi düşündürecek kadar belirgin olmayabileceği, kişide ameliyat sonrası oluşan tablonun bu tür ameliyatlarda her türlü özene rağmen oluşabilen “komplikasyon” olarak nitelendirildiği, ameliyatı gerçekleştiren hekime atfı kabil kusur tespit edilmediği belirtilmiş olmakla; bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmelerin dosya içeriği ile uyumlu olması karşısında sanığın meydana gelen olayda kusuru bulunmadığı kabul edilerek yapılan incelemede;
    Kusuru bulunmayan sanığın atılı suçtan CMK"nın 223/2-c maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği halde, CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmesi;
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasında bulunan “sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit olmadığından CMK 223/2-e maddesi uyarınca BERAATİNE” ibaresi çıkarılarak yerine “sanığın taksirinin bulunmadığı anlaşıldığından CMK nın 223/2-c maddesi gereğince sanığın BERAATİNE,” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi