Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10067
Karar No: 2015/5632
Karar Tarihi: 19.03.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/10067 Esas 2015/5632 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/10067 E.  ,  2015/5632 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, 20/05/1992 tarihinden itibaren sigortalı sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Davacı, davalıya ait işyerinde 20.5.1992-19.01.2001 tarihleri arasında çalıştığı halde 20.5.1992-1.2.1999 tarihleri arasındaki çalışmalarının Kuruma bildirilmediğini beyanla, Kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tespiti ile sigorta başlangıç tarihinin 20.05.1992 olarak tespitini istemiştir.
    Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca yanılgılı değerlendirme ile gidildiği ortadadır..
    Uyuşmazlık, somut olayda davanın hak düşümüne uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    ... ... Hukukuna ilişkin bu tür davalarda talep değerlendirilirken gerçeğin bulunması asıldır. Bu yönü ile davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı yasanın 79/8 maddesidir. Anılan maddede yönetmelikle tespit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde Mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür. Bildirimsiz geçen çalışmaların tespitine ilişkin dava koşulları 506 sayılı ... Sigortalar Kanununun 79/10. maddesinde tanımlanmıştır. Bunlar; 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılma, yönetmelikte tespit edilen belgelerinin Kuruma verilmemiş ya da çalışmaların Kurumca saptanamamış olması ile anılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olması şeklinde sıralanabilir.

    Sigortalı, bildirimsiz kalan çalışmalarının tespitini, hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren başlayarak beş yıl içinde dava yolu ile isteyebilir.Bu süre hak düşürücü süredir. 506 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarihte beş yıl olan hak düşürücü süre 20.06.1987 tarih ve 3395 sayılı Kanunun beşinci maddesiyle on yıla çıkarılmışken, 01.06.1994 tarih ve 3995 sayılı Kanunun 3. maddesiyle tekrar beş yıla indirilmiştir.Halen yürürlükte olduğu şekliyle 5 yıldır. Hak düşürücü süre, bildirimsiz kalan çalışmalar yönünden öngörülmüştür.
    İşverenin, sigortalılara ilişkin hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanunun 79/1. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan ... Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde, işverence Kuruma verilecek belgeler; işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dönem bordrosu, vs. şeklinde sıralanmıştır. Bu belgelerden birisinin dahi Kuruma verilmiş olması veya Kurumca, fiilen ya da kayden sigortalı çalışma olgusunun tespiti halinde hak düşürücü süreden söz edilemeyecektir.
    Somut olayda davalı işyerinden Kurum"a davacı adına 1.2.1999-19.1.2001 tarihleri arasında sigortalı hizmet bildiriminde bulunulduğu gözetilmeksizin, işin esasına girilmesi gerekirken,davanın hak düşümüne uğradığından bahisle reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Yapılacak iş; davacı adına davalı işyerinden Kurum"a sigortalı çalışma bildiriminde bulunulduğu anlaşıldığından davanın hak düşümüne uğramadığını göz önüne alarak tespite konu 20.5.1992-1.2.1999 tarihleri arası dönemlerde çalışması bulunan bordro tanıklarının adresini ... ... Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, ... ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Kabule göre de; davanın reddi halinde red sebebi aynı olmasına rağmen davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmiş olması hatalı olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi