11. Hukuk Dairesi 2016/4314 E. , 2017/6972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/01/2016 tarih ve 2014/475-2016/10 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyanın incelenmesinde duruşma için gerekli tebligat giderinin yatırılmamış olması nedeniyle 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2012/103399 başvuru sayılı ve "TT Junior" unsurlu marka başvurusuna, müvekkilinin "TT", "TT Turist Kart" "TT DSL", "TT ADSL", "TT Aile Kart", "TT Genç" gibi markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın, TPE YİDK kararıyla reddedildiğini markaların benzer olduğunu, aynı işlerde davalı tarafından kullanılmasının karıştırılma olasılığına neden olacağını, TT markasının aynı zamanda ticaret unvanının kılavuz unsuruyla özdeşleştiğini, tanınmış marka olduğunu ileri sürerek dava konusu YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, markaların benzer olmadığını, farklı sınıfları içerdiğini, TT markasının tanınmışlığını ispatlayacak delil olmadığını, alanların farklı olduğunu, TT ibareli tescilli markaları bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 2008/62245 sayılı "TT" ibareli markasıyla davalının "TT Junior" ibareli markası arasında kapsamları yönünden görsel ve işitsel olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürün ve hizmetler için ayırdığı satın alım süresi içinde, davalının "TT Junior" ibare ve biçimli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun davacının "TT" unsurlu markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, marka kapsamları yönünden 556 sayılı KHK"nin 8/1-b maddesinde belirtilen iltibasın bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK kararının iptaline, tescilli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, YİDK kararının iptaline ilişkindir. Uyuşmazlık konusu başvuru ile davacının dayandığı markaların asli unsurları TT ibaresinden oluşmaktadır. Mahkemenin işaretlerin benzer olduğu ve dava konusu başvuru bakımından önceki markasının “Junior” “TT75J Junior" ibaresinden oluşması nedeniyle davalı şirket yararına kazanılmış hakkın söz konusu olmadığı hususundaki görüşü isabetlidir. Dava konusu başvuru, münhasıran 12. sınıfta bulunan traktör emtiası için tescil ettirilmek istenilmektedir. Her ne kadar davacı şirkete ait TT ibareli marka kapsamında 37. sınıfta bulunan “kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve yakıt dolumu)” bakımından “traktör” emtiası benzer tür mal ve hizmet niteliğinde olduğu düşünülse de bu hizmetler yönünden iltibastan söz edebilmek için başvuru konusu traktör ürünü ile davacı markasında bulunan 37.sınıf hizmetlerin ortalama tüketici kitlesinin bütüncül intibası itibariyle karıştırılmaya yol açması gerekir. Oysa itiraz gerekçesi markaların “TT Aile Kart” ile “TT DSL” ibarelerinden, başvuru markasının “TT Junior” ibaresinden oluştuğu ve markalar arasında sadece “TT” kısaltma sözcüğünden oluştuğu, alfabetik sınırlı sayıdaki harfler nedeniyle kısaltma markalarının ayırtedicilik düzeyinin nispeten düşük olması ve söz konusu mal ve hizmetlerin niteliği itibariyle alıcılarının dikkatli ve seçici kişilerden oluşacağı göz önüne alındığında işaretler arasında 556 sy. KHK 8/1-b anlamında iltibas tehlikesi bulunmadığı halde yazılı gerekçeyle davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 06/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.