19. Hukuk Dairesi 2017/4361 E. , 2019/830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine İzmir BAM 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan kısmen kabul kısmen reddine ilişkin hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının eşi ... ile davalı banka arasında imzalanan sözleşmelerde davacıya ait kefilliğin TTK."nın ilgili maddelerindeki koşulları taşımadığı, geçerli bir kefalet bulunmadığı gerekçesiyle kefilliğin kaldırılması ile yapılan icra takiplerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının hem müteselsil kefil hem de külli halef olduğunu, kefalet sözleşmesinin üstünden 3 yıl geçtikten sonra geçersiz olduğunu iddia etmesinin iyiniyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığını, davalı yanca gönderilen ihtarnamenin İİK"nın 68.madde anlamında belge olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar süresi içerisinde davalı tarafça istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, dava konusu genel kredi sözleşmesinin dava dışı asıl borçlu ... ile davacı banka arasında düzenlendiği, davacı kefil ... tarafından ise düzenlenen metnin dışında ve devamında kredi sözleşmesindeki bedel olan 150.000,00-TL "lik bedel yönünden bu tutar üzerinden sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen kefil olarak beyan düzenleyip, bu beyanın imzalandığı, ancak bu kefillik sözleşmesinde herhangi bir tarih bulunmadığının açıkça görüldüğü, asıl borçlu ile davalı banka arasında yapılan genel kredi sözleşme tarihi 13/08/2012 tarihi olup, bu durumda dava konusu ihtilafta 6098 sayılı B.K hükümlerinin uygulanacağı, 6098 sayılı B.K"nın 583/1.maddesi gereğince kefalet sözleşmelerinin yazılı yapılması gerektiği, diğer sayılan hususlarla birlikte kefalet tarihinin de belirtilmesi gerektiği, kefalet tarihi belirtilmedikçe de geçerli olmayacağı hususlarının düzenlendiği, dava konusu ihtilafta kefalet sözleşmesinin tarihinin yer almadığı, bu durumda davacı tarafın bu kefalet sözleşmesi gereğince davaya konu takipten dolayı sorumlu tutulamayacağı açık olup, davalı tarafın bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, ancak dosya içerisine bir sureti bulunan Bandırma 3. İcra Müdürlüğü"nün 2014/3499 esas sayılı takip dosyasının tetkikinde; davalı banka tarafından davacı için hem kefil olarak ve hem de asıl borçlunun mirasçısı sıfatıyla ayrı tutularak iki ayrı sıfattan dolayı takip yapıldığı, mirasçılık sıfatıyla yapılan takibe yönelik açılmış bir menfi tespit iddiası ya da sebebi bulunmamasına rağmen tüm takipten dolayı kefaletle birlikte ayrıca dava konusu edilmeyip bu yönde bir talep bulunmadığı halde mirasçılık sıfatıyla yapılan talep kısmını da kapsar şekilde talebin kabulüne karar verildiği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK."nın 26. maddesindeki talep ve davayla bağlılık ilkesi gereğince istinaf isteminin sadece bu yönde HMK."nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 13/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.