11. Hukuk Dairesi 2016/4957 E. , 2017/6968 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/11/2015 tarih ve 2014/404-2015/300 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı şirketin 17., 19. ve 35. sınıflara dahil mal ve hizmetlerde "BONUSPRO" markasını tescil ettirmek üzere TPE"ye başvuruda bulunduğunu, müvekkili tarafından "BONUS" ibareli tanınmış markalarına dayanarak yapılan itirazların kısmen kabul edilerek 35. sınıftaki hizmetlerin başvurudan çıkarıldığını, ancak müvekkilinin markasının çok tanınmış olması karşısında farklı mal ve hizmetlerde de tesciline imkân bulunmadığını, davalı şirketin müvekkilinin markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, ayırt edici niteliğine ve itibarına zarar vermiş olacağını ileri sürerek TPE YİDK kararının iptali ile davalı markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkilinin tescilli "BONUS" ibareli başka markalarının da olduğunu, davacı ile sektörel farklılığının bariz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı TPE vekili; YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu 2011/45790 kod numaralı ""bonuspro"" ibareli markanın kısmen mallar çıkarıldıktan sonra 17. ve 19. sınıfta tescil işlemlerine devam edildiği, davacı markalarında esas unsurun “BONUS” ibaresi olduğu, davalının markasında da “BONUS” ibaresinin markanın dikkat çekici unsuru olduğunu, yazım karakterindeki farklılıklar ve "PRO" ibaresi belirli bir düzeyde markaları ayrıştırmakta ise de sözkonusu farklılıklar ortalama tüketicinin her halükarda markaları birbirinden ayırt edebilmeleri için yeterli görülmediği, ancak tarafların mal ve hizmet sınıflarının farklı olduğu ve KHK.m.7/1-b ve 8/1-b hükümleri anlamında bir iltibasın söz konusu olamayacağı, davacının "BONUS" markasının banka kredi kartları alanında tanınmış bir marka olduğu, davalının marka başvurusu ise 17 ve 19. sınıfta kauçuk, lastik malzemeler, hortumlar, inşaat malzemeleri gibi bazı malları kapsadığı, örnekleri sayılan bu emtiaların, bankacılık ve kredi kartları hizmetlerinden çok farklı oldukları, hitap ettiği tüketici kesiminin farklı olduğu, KHK"nın 8/4 maddesi uyarınca davacının tanınmış markalarının ayırt edicilik gücüne veya itibarına zarar vermesi veya da davalı şirkete haksız yarar sağlaması mümkün olmadığı, davalının önceki tarihleri markalarının kazanılmış hakka mesnet olamayacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.