Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8872
Karar No: 2015/8013
Karar Tarihi: 10.12.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/8872 Esas 2015/8013 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/8872 E.  ,  2015/8013 K.
"İçtihat Metni"

Y A R G I T A Y İ L A M I


MAHKEMESİ : .. ... Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -

Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 21.06.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı yüklenicinin inşaatı anahtar teslim şeklinde yapmayı üstlendiğini, sözleşme tarihinden itibaren üç ay içerisinde inşaat ruhsatı alarak yine sözleşme tarihinden itibaren 18 ay içerisinde inşaatın bitirilerek teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, bu arada iskân başvurusu yapılarak en geç dört ay içerisinde iskân alınacağını, davalının süresinde inşaatı bitirip iskân başvurusunda bulunmaması üzerine müvekkilince keşide edilen ihtardan sonra davalı ile görüşme yapılarak sürenin tarihi olarak belirlendiğini, inşaatın bugüne kadar sözleşmeye uygun hale getirilmediğini, daire ve ortak alanlardaki eksik işlerin yapılmayıp sözleşmeye aykırı konulan malzemelerin değiştirilmediğini, müvekkilinin daha fazla zarar görmemek için 2008 Ağustos ayından itibaren bazı eksiklikleri tamamlayarak kullanmaya başladığını, sözleşmede bulunmasına rağmen müvekkilinin dairelerine ve ortak alanlara yapılmamış olan işlerin müvekkili tarafından yapıldığını, bina süresi içinde müvekkiline teslim edilmediğinden 01.04.2008 tarihinden 01.08.2008 tarihine kadar dört dairenin rayiç kira bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, iskân alınması ile ayıplı ve eksik işler nedeniyle şimdilik 15.000,00 TL"nin, kira bedeli olarak şimdilik 5.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla kira tazminatını 7.600,00 TL"ye, eksik ve ayıplı işler bedelini 26.960,00 TL"ye artırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının ifaya bağlı taleplerinin ancak yüklenicinin yapmış olduğu edimin kabul edilebilir bir edim olması halinde istenebileceği, oysa binanın ruhsat ve projesine aykırı olarak yapıldığı, sözleşmenin ayakta tutulmasının genel ilke olması sebebiyle davalıya tadilat projesi hazırlaması için mehil verildiği, ancak ruhsat ve projeye aykırılığın verilen mehiller içerisinde giderilmediği, bu haliyle binanın imara aykırı yapıldığı ve kabul edilebilir bir edim olmadığı, bu husus kamu düzeninden olup imara aykırı bir binada arsa sahibinin sözleşmenin feshini, yüklenicinin ise enkaz bedelini isteyebileceği, davacının böyle bir talebinin olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz istemi yönünden;
Davalı vekilince UYAP sistemi üzerinden mahkemeye gönderilen 08.09.2014 tarihli temyize cevap başlıklı dilekçesinde mahkemenin red gerekçesine katılmamakla birlikte davanın onanmasına karar verilmesi istenilmiş olup, dilekçe içeriği itibariyle kararın gerekçesi değiştirilerek onanmasının istenilip istenilmediği, diğer anlatımla kararın temyiz edilip edilmediği hususunda tereddüt oluşmuştur.
Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’nın 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin süresinde temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir.Temyiz defterine süresinde kayıt ettirilip, harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.05.1985 tarih ve 1984/5 E, 1985/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK’nın 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır.
Ne var ki, davalı vekili tarafından temyiz harcı yatırılmamış ve dilekçenin temyiz kaydı yapılmamış ise de, davacı vekilinin temyiz dilekçesi, davalı vekiline 08.07.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, katılma yoluyla temyiz dilekçesinin gönderildiği 08.09.2014 tarihi itibariyle HUMK"nın 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal temyiz süresinin geçirildiği, bu tarihten sonra temyiz kaydının yapılması, temyiz başvuru ve temyiz harcının yatırılması halinde dahi katılma yolu ile temyiz süresinin geçirilmiş olacağı, bu yöndeki eksikliklerin sonuca etkisinin bulunmadığı anlaşılmış olup, yasal sürede temyiz kaydı bulunmadığından, bu İBK"nın uygulanması gerekmemektedir. Anılan eksikliklerin giderilmesi ve davalı vekiline kararı temyiz edip etmediğinin sorulması için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmemiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 E., 1990/4 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava, eksik ve ayıplı imalat bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şeklen geçersiz olup, geçersizliğin ileri sürülmesinin TMK"nın 2. maddesine aykırı olan hallerin sonradan gerçekleşmediği durumlarda, böyle bir sözleşmeye dayalı gecikme tazminatı istenemeyeceği gibi, imar durumu kesinleşmeyen bir yer için arsa payı karşılığı inşaat yapımına ilişkin sözleşmelerde olduğu gibi konusu imkânsız olan böyle bir sözleşmeye dayalı gecikme tazminatı istenemez. İmar mevzuatına uygun bir bina yapılmasını öngören ve şeklen de geçerli bir sözleşme ve onaylı proje üzerine alınan yapım ruhsatına dayalı olarak başlanılan inşaatın, sözleşmeye ve projeye, dolayısıyla imar mevzuatına aykırı yapılması nedeniyle oturma ruhsatı alınamıyorsa, iyiniyetli arsa sahibi, teslime ve kabule zorlanamaz. İnşaatın yasal hale getirilmesi mümkün değilse, arsa sahibi, tescil, teslim ile eksik ve ayıplı iş bedeli isteyemez ise de, sözleşmeden dönmediği sürece gecikme tazminatı isteyebilir. Yargıtay ........ün ve .. E., .. K; .. gün ve .. E., .. K; .. gün ve .. E., .. K. sayılı ilamları ile Dairemizin ... gün ve .. E., .. K; .. tarih ve .. E., .... K. sayılı ilamları bu yöndedir Dosya kapsamından inşaatın projesinde ve ruhsatında açık balkon olarak görülen kısımların ruhsat ve projeye aykırı olarak kapatılarak odalara ilave edilmiş olduğu, bir başka anlatımla kapalı alanların projesindeki gibi açık alana dönüştürülmesi halinde iskân ruhsatının alınabileceği anlaşılmış olup, bunun için tadilat projesi gerekmediğinin kabulü gerekir.
Mahkemece, açık çıkmaların kapalı çıkma olarak kalması halinde tadilat projesi ile ruhsata bağlanabileceği fakat tadilat projesinin sunulması için kat irtifakının bozulması gerektiği şeklindeki .. .. Başkanlığı"nın 26.06.2012 tarihli cevabi yazısına itibar edilerek, taraflara süre verilmesi, kat irtifakının bozulması için kat maliklerinin vekaletname vermemeleri üzerine de inşaatın imara uygun nitelikte olmadığı ve yıkımının gerektiği sonucuna varılması, doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece, davacının kendisine düşen dairelerde ve ortak alanlarda projeye uygun olarak yapılan kısımlar yönünden gecikme tazminatı ile eksik ve ayıplı imalat bedellerini isteyebileceği, her paydaşın ortak alanlarda payı bulunduğundan bu yerler üzerindeki eksik ve ayıplı işler bedelinden davacı arsa sahibinin en fazla sözleşmedeki paylaşım oranına isabet eden miktar kadar talepte bulunabileceği gözetilerek uzman inşaat mühendisi ve makine mühendisinden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla mahallinde keşif ve inceleme yapılıp inşaatın projeye aykırı bulunan kapalı alanlarının projeye uygun hale getirilmesi için gereken bedel ile varsa diğer iskân masrafları, bağımsız bölümlerdeki ve ortak alanlardaki eksik ve ayıplı imalat bedeli, inşaatın teslimi gereken tarihle varsa fiili teslim tarihi arasındaki gecikme tazminatı ile ilgili rapor alınıp, taleple bağlı kalınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, davacıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi