Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3427
Karar No: 2017/8568

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3427 Esas 2017/8568 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, tapuda davalı adına kayıtlı olan taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescil edilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkeme, yapılacak çalışmaların kanun ve teknik ölçülere uygun olduğunu fakat uzman bilirkişi kurul raporunun yeterli olmadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak, mahkemece yapılan inceleme ve uygulama hükme yeterli olamamıştır. Bilirkişi kurulunda yer alan uzmanların seçilmesi, yapılan çalışmaların gözden geçirilmesi ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Konu, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması ile ilgilidir. Ayrıca, davanın incelemesi sırasında 3116 sayılı Kanun, 6831 sayılı Kanun, 1744 sayılı Kanun, 2896 sayılı Kanun ve 3302 sayılı Kanun hükümleri de dikkate alınmıştır.
20. Hukuk Dairesi         2016/3427 E.  ,  2017/8568 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Tapuda davalı adına kayıtlı olan ... köyü 411 parsel sayılı 2200 m² yüzölçümlü taşınmaz, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması sırasında, 204 ada 31 parsel sayısı, 2880,99 m² yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 08.03.2011 ilâ 06.04.2011 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
    Orman Yönetimi, 06/04/2011 tarihli dilekçeyle çekişmeli taşınmazın bir bölümünün yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı, daha sonra yapılan aplikasyon çalışmalarında da bu durumun değişmediği iddiasıyla tahdit içinde kalan taşınmaz bölümünün tesbitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan çalışmaların Kanun ve teknik ölçülere uygun olduğu anlaşıldığından davanın reddine, tapu iptali ve tescil istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ve dava dosyası tapu iptali ve tescil istemi yönünden asliye hukuk mahkemesine aktarılmıştır.
    Asliye hukuk mahkemesince yörede 3116 sayılı Kanuna göre 1941 yılında yapılan orman tahdit çalışmalarında orman sınırları dışında bırakıldığı, evveliyatı itibariyle orman sayılmayan yerlerden olduğu, eylemli olarak da orman olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kesinleşen orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Gedelme mevkiinde 1941 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik hükümleri uyarınca yapılıp ekip çalışmaları 23.06.1981, komisyon çalışmaları ise 07.05.1982 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ve 30.03.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1984 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu vardır.
    Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan bilirkişi kurul raporunda; çekişmeli taşınmazın bulunduğu Gedelme mevkiinde 4999 sayılı Kanun uyarınca düzeltme işlemi yapıldığı, ancak henüz ilân edilmediği, tahdit haritalarının grafik yöntemle yapıldığından doğru olmadıkları, davaya konu taşınmazın 1963 tarihli memleket haritasında ve 1958 tarihli hava fotoğrafında açık alanda gözüktüğü, Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 21. maddesinde açıklanan yöntemle yaptıkları hat uygulamasına ve düzeltme haritasına göre çekişmeli taşınmazın tahdit dışında kaldığı, orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş, ekli aplikeli memleket haritasında ve hava fotoğrafında davaya konu taşınmaz açık alanda işaretlenmiştir. Ancak 1941 yılında yapılıp kesinleşen ilk orman kadastrosunun yapımında esas alınan en eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritaları getirtilip çekişmeli taşınmazın anılan resmî belgelerdeki konumu belirlenmediği gibi rapor ekindeki 1958 tarihli hava fotoğrafında taşınmazın konumu komşu parselleri de gösterecek şekilde gösterilmemiştir. Ayrıca, daha önce temyiz incelemesi yapılan aynı
    nitelikteki bir kısım dosyalarda çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... köyünde 1984 yılında 2896 sayılı Kanun uyarınca yapılan çalışmada daha önce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen, temyize konu dosyada bu çalışmaya ilişkin tutanak ve haritalar yer almadığı gibi bilirkişi raporunda bu çalışmadan bahsedilmemiştir. Bu haliyle uzman bilirkişi kurul raporu yeterli olmayıp çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidinde ne gibi işleme tâbi tutulduğu yönünde duraksama olmuştur.
    O halde, mahkemece öncelikle 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro tutanaklarının düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile taşınmazların olduğu yerde 1984 yılında 2896 sayılı Kanun uyarınca yapılan çalışmaya ilişkin tutanak ve haritalar ve 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi ilân edilmiş ise anılan düzeltme işlemine ilişkin işe başlama, işi bitirme, çalışma ve sonuçları ilân tutanakları ile düzeltme haritasının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örnekleri bulundukları yerlerden getirtildikten sonra; önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve iki harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma haritası ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, 1224, 1223, 1252, 1253, 1254, 1255, 1256, 1257 ve 1236 orman tahdit sınır (OTS) noktaları görülecek biçimde, dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların ilk orman kadastrosu, 1744, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar uyarınca yapılan orman kadastrosu, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma (ilân edilmiş ise düzeltme) hattına göre konumları, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile aplikasyon, orman rejimi dışına çıkarma ve ilân edilmiş ise düzeltme haritalarındaki sınır noktaları 1/5000 ve 1/10000 ölçekli kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek ve çekişmeli taşınmazın (X) ve (Y) değerlerini gösterir şekilde koordinatlı müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/10/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi