21. Hukuk Dairesi 2015/2080 E. , 2015/5536 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, sigortalılık başlangıcının 31/08/1994 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, sigortalılık başlangıcının 31.08.1984 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; " Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihdir." hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına...Kazısı unvanlı işyerinde 31.08.1984 tarihinde işe başladığına ilişkin işe giriş bildirgesinin 14.09.1984 tarihinde davalı Kurum"a verildiği, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin dönem bordrolarının Kuruma verilmediği, davacının hizmet cetvelinden sigortalı çalışmasının 01.09.2008 tarihinde başladığı, davacının işe giriş bildirgesinde belirtilen sigorta sicil numarası ile hizmet cetvelinde belirtilen sigorta sicil numarasının aynı olduğu(15279097) anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece davacının kardeşi olan tek tanık ..."nun dinlenildiği ve tanığın uyuşmazlık konusu dönemde davacının... Kazısı içinde arkeoloji işinde çalıştığını doğruladığı, hakkında dosyanın işlemden kaldırılması kararı verilen davalı ..."nun ... Kazısı eski başkanı sıfatıyla sunduğu yazılı beyan dilekçesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Bakanlar Kurulu tarafından resmi görevlendirme ile 1981-1985 yılları arasında kazı çalışmasına başkanlık yaptığını, kazıda çalışan işçileri hatırlamasının mümkün olmadığını, davacının çalışmasına ilişkin evrakların ... ... Kurumu"nda bulunabileceğini beyan ettiği, Dairemizin 25.09.2014 tarihli kararında davacıya ait sigorta sicil numarasının(15279097) hangi yıla ait serilerden olduğunun davalı Kurumdan sorulmak üzere geri çevirme kararı verilmesine rağmen Kurum yazı cevabında bu hususun belirtilmediği, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; Dairemizin 25.09.2014 tarihli geri çevirme kararında belirtilen davacıya ait sigorta sicil numarasının(15279097) hangi yıla ait serilerden olduğunun araştırılması hususunun gereğinin yerine getirilmesi ile, uyuşmazlık konusu dönemde ... isimli kazı çalışmasının yapılıp yapılmadığının, varsa çalışanların isim ve sicil numaralarının Kültür ve Turizm Bakanlığı"ndan araştırılarak, tüm delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi ile bir karar verilmesinden ibarettir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.