Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/1458 Esas 2015/5530 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1458
Karar No: 2015/5530
Karar Tarihi: 17.03.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/1458 Esas 2015/5530 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/1458 E.  ,  2015/5530 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenlere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, iş kazası sonucu sigortalının sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek 7.619,96 TL maddi ve 16.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Davanın bu yönüyle yasal dayanağını, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununu oluşturmaktadır. Kanunun 55. maddesinde, “ Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen ... ... ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.”hükmüne yer verilmiştir.
    Öte yandan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Somut olayda, 05.12.2011 tarihli hükme karşı davacı tarafın temyiz isteminde bulunmamış olması ve hükmün davalı yararına bozulması nedeniyle temyiz istemine konu kararda 05.12.2011 tarihli hüküm ile kararlaştırılan 7.619,96 TL maddi tazminata karar verilmesi isabetli ise de, Türk Borçlar Kanunu"nun 55. maddesinin hüküm tarihi olan 05.12.2011 tarihinden sonra yürürlüge girmesi ve kamu düzeninden olması nedeniyle olaya uygulanması imkanı bulunduğundan davacı tarafın maddi tazminatın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK"nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının maddi tazminat isteminin kararlaştırıldığı 1/a bendinin devamına gelmek üzere;“ fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına”rakam ve sözcüklerinin yazılarak hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan Dekoral Alüminyum San. Ve Tic. Ltd. Şti."ne yükletilmesine, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.