MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK’nun 155/2, 43, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verildiği, denetim süresinde başka bir suç işlemesi nedeniyle yeniden yargılama yapılarak geri bırakılan hükmün açıklanmak suretiyle sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın aracını 2011 yılı Mayıs ayı içerisinde tamir etmesi için sanığın iş yerine bıraktığı, aradan geçen 1,5 aylık süreye rağmen sanığın suça konu aracı tamir etmediği gibi haricen para karşılığı iyi niyetli bir üçüncü kişiye sattığı, katılanın şikâyetçi olacağını beyan etmesi üzerine sanığın aracı temin ederek katılana 02.08.2011 günü teslim ettiği, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın aşamalardaki savunmalarında suçu kabul etmeyerek, katılanın oğlu Murat"ın müşterisi olduğunu, Murat"ın kendisine çocuğunun ameliyat olacağını, maddi açıdan para sıkışıklığı yaşadığını, banka tarafından tescili üzerinde rehin bulunan suça konu 39 LV 640 plakalı aracı satmak istediğini söylediğini, kendisinin de rehinli aracı resmi yoldan satışının yapılamayacağını belirttiği bu sırada yanlarında bulunan ... isimli bir arkadaşının aracın satışına yardımcı olacağını Murat"a söylediğini, Murat"ında kabul ettiğini, Murat"ın daha sonra ödenmek üzere 3.000 TL karşılığında bu aracı haricen sattığını, ancak daha sonra Murat"ın aracı 7.000 TL"ye satabileceğini söyleyerek önceki satıştan pişman olduğunu, bundan babasının haberi olmadığını aksi taktirde kendisine kızacağını söylemesi üzerine kendisinin Salim"i arayarak durumu aktardığını, onun da Acıpayam ilçesinde birisine daha uygun fiyata sattığını söylemesi üzerine, Murat"ın kendisinde bulunan yedek anahtarla Acıpayam"a giderek aracı alacağını söylediğine ilişkin beyanı ve dosya kapsamından suça konu aracın katılana 02.08.2011 tarihinde teslim edildiği hususu da dikkate alındığında; sanığın savunmasının aksine üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla; sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.