3. Hukuk Dairesi 2014/2309 E. , 2014/3697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : PAZARCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2012
NUMARASI : 2009/189-2012/754
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili ile davalılardan M.. Ş.. mirasçıları, Tedaş ve M.. Ç.. tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, davalı M.. Ş.. mirasçılarına ait tarlada çalıştığı sırada üzerinde bulunduğu kamyonu süren davalı M.. B.."nin gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle davalı M.. Ç.."e ait olan enerji nakil hattına çarparak yaralandığını, olay sırasında enerji nakil hattının olması gereken yükseklikte bulunmadığını, davalı Tedaş"ın ise bu duruma rağmen hatta elektrik vermesi nedeniyle sorumlu bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini tahsilini talep etmiş, yargılama aşamasında M.. Ş.. mirasçıları hakkındaki davasını atiye terketmiştir.
Davalılar M.. B.., Tedaş ve M.. Ç.. ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir.
Davacı vekili, 13.09.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 294.825,48 TL ye yükseltmiştir.
Mahkemece; davalılar M.. Ş.. mirasçıları yönünden a.. bırakılan davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden ise davanın kısmen kabulü ile 294.825,48 TL maddi tazminatın 10.000 TL"sinin dava tarihinden, 284.825,48 TL"nin ise ıslah tarihinden, 7.000 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan M.. Ş.. mirasçıları, Tedaş ve M.. Ç.. tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Davacı tarafın temyiz itirazları yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Davalı M.. Ş.. mirasçılarının temyiz itirazları yönünden;
Her ne kadar davalı M.. Ş.. mirasçıları hakkındaki davanın atiye bırakılması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davaya konu olayın meydana geldiği tarlanın sahibi olan davalıların da % 20 oranında kusurlu bulunduğu belirlendiği, bu nedenle kesin hüküm teşkil eden gerekçeye karşı hüküm lehine olan davalıların kanun yoluna başvurmakta hukuki yararları bulunduğu açıktır.
Öte yandan, davanın atiye bırakılması, diğer bir anlatımla geri alınması için davalının açık rızası şarttır (HMK. md. 123). Ne var ki, somut olayda davalılara dava dilekçesinin tebliğ edilmediği gibi davanın geri alınmasına rızalarının olup olmadığı da araştırılmamıştır.
O halde mahkemece; davalılara duruşma gününü bildirir usulüne uygun davetiye tebliğ edilip taraf teşkili sağlanmadan, varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanmadan savunma hakkını kısıtlar biçimde yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
3- Davalı Tedaş ve M.. Ç.."in temyiz itirazları yönünden;
Mahkemece, tarafların kusur durumunun tespiti için 4 ayrı bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış ve son rapora göre hüküm kurulmuştur. Oysaki, tarafların kusur durumu hakkında daha önce alınan raporlar arasında çelişki bulunduğu gibi hükme esas alınan son raporun da aynı çelişkiyi yinelediği, ayrıca rapor aldırılan bilirkişilerin konunun uzmanı olmadıkları görülmüştür.
Bundan ayrı, davaya konu olay ile ilgili olarak ceza mahkemesinde görülen dava dosyası getirtilip incelenmemiştir.
Bu durumda mahkemece; öncelikle ceza davasının getirtilip incelenmesi, sonrasında ise raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek için 3 kişilik elektrik ve işgüvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan kurulundan rapor alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek sureti ile uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir.
Bu itibarla, 2. ve 3. bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.