
Esas No: 2015/5852
Karar No: 2016/2983
Karar Tarihi: 16.03.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5852 Esas 2016/2983 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 53 maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, suç tarihinde,...Fındıkçılık isimli iş yerine giderek... Turizm"den geldiğini, emanet para bırakacağını, ilgili kişininde bu emanet parayı alacağını söyleyerek 150 TL bıraktığı, daha sonra ... ilçesinde taksicilik yapan katılanı arayarak... Fındıkçılık isimli iş yerinden 150 TL parayı alarak postanenin yanına getirmesini istediği, bunun üzerine katılan, ... Fındıkçılık isimli iş yerinden aldığı 150 TL"yi sanığa götürerek teslim ettiği, ardından taksi durağına dönen katılanı telefon ile arayan sanığın, kendisini ... Fındıkçılık isimli iş yerinin sahibi olarak tanıtıp, katılana parayı teslim ettiği şahısı... Doğum Hastanesi"nin önünden almasını istediği, katılanında bu hastane önüne geldiğinde sanığın tekrar arayarak bu kişinin ... Devlet Hastanesi"ne sevk edildiğini söyleyip, bulvar üzerinde bulunan ... isimli iş yerin 200 TL bırakmasını, gelince bu parayı kendisine vereceğini söylediği, bunun üzerine katılanın ... isimli iş yerine 200 TL bırakarak ..."ya dönüp,...Fındıkçılık isimli iş yerinden parasını almaya gittiğinde buradan aranmadığını ve dolandırıldığını anladığı, sanığın bu surette katılana karşı hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, katılan beyanı, teşhis tutanağı, HTS kayıtları ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık hakkında TCK"nın 157/1 maddesi uyarınca hapis cezası yanında ayrıca adli para cezasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ile adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunmasına rağmen TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen bozma dışındaki hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.