Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4300
Karar No: 2018/1184
Karar Tarihi: 07.02.2018

Tehdit - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/4300 Esas 2018/1184 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, boşanma davası açıldıktan sonra mağdurun kendisine ait evde oturması nedeniyle ailevi sorunların yaşanması sonucu tehdit etmiştir. Mahkeme, tehdit suçunu işlediğine karar vermiş ve sanığı cezalandırmıştır. Ancak, hüküm bazı noktalarda kanun hükümlerine aykırı olduğu için bozulmuştur. Hüküm başlığı suç tarihini yanlış yazmış, sanığa verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilirken yanlış kanun maddesi kullanılmış ve tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığına dair yasa değişikliği göz önüne alınmamıştır. Kanun maddeleri: TCK 106/1-1, 62, 50/3, 52/4, 277/1, 288/1, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun'un 90, 93 ve 6763 sayılı CMK'nın 253, 254 maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2017/4300 E.  ,  2018/1184 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Tehdit
    Hüküm : TCK"nın 106/1-1, 62, 50/3, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Tehdit suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık ..."ın eşi tarafından sanık aleyhine boşanma davası açıldıktan sonra Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat eden mağdur ..."in; sanık ile sanığın eşinin kendisine ait evde kiracı olarak oturmaları nedeniyle ailevi sorunlarına ve kavgalarına şahit olmakla beraber sanık tarafından daha önce tehdit edilmesinden dolayı tanıklık yapmayı kabul etmediğine dair 02.03.2011 tarihli şikayet dilekçesi üzerine başlatılan adli soruşturma ve yapılan yargılama sonunda; sanığın, evinin önünde oturan mağdura, cadde üzerindeyken söylediği; “Seni döverim, benim aile işime karışma” sözleri ile tehdit suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda;
    Gerek mağdur ..."in gerek mağdurun eşi olan tanık Gülsüm"ün beyanlarına göre, sanığın mağduru 2010 yılı Haziran ayında tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un 90. maddesi ile yapılan değişiklikten önce ve suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 277/1. madde ve fıkrasındaki yargı görevi yapanı etkileme suçunda sadece yargı görevi yapanları hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kimsenin cezalandırılacağı düzenlendiğinden ve yargı görevi yapan ibaresinden TCK"nın 6/1-d madde, fıkra ve bendinde yapılan tanım gereğince hakim, Cumhuriyet savcısı ve avukatların anlaşılması gerektiği dikkate alındığında tanığın hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs edilmesi anılan madde ve fıkra kapsamında suç olarak düzenlenmediğinden; ayrıca, 6352 sayılı Kanun"un 93. maddesi ile yapılan değişiklikten önce ve suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 288/1. madde ve fıkrasındaki adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunda bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişinin cezalandırılacağı düzenlenmiş olup, maddede yer alan ve CMK"nın 2. maddesinde tanımlanan “soruşturma” ve “kovuşturma” terimlerinin ikisinin de ceza hukukuna ait evreleri ifade etmesinden dolayı 6352 sayılı Kanun"un 93. maddesi ile yapılan değişiklikten önce ancak ceza yargılaması için söz konusu olan adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunun hukuk mahkemelerinde görülen davalarda ya da kabahat veya idari yaptırım gerektiren fiillere ilişkin soruşturmalarda uygulanması mümkün olmadığından, sanığın, henüz boşanma davasının açılmadığı dönemde mağdura söylediği; “Seni döverim, benim aile işime karışma” sözlerinin TCK"nın 106/1-1. madde, fıkra ve cümlesindeki tehdit suçunu oluşturduğuna dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Kanun yollarına başvurulmasından dolayı yapılan yargılama giderlerinin de CMK"nın 330. maddesi uyarınca belirli koşullar altında sanığa yüklenmesi gerektiğinden yargılama giderlerinin toplam miktarının hüküm tarihinde tam olarak belirlenememesi ve hüküm kesinleşinceye kadar yapılan giderlerin miktarı da gözetilerek hesaplanacak olan yargılama giderlerinin 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesi ile CMK"nın 324/4. madde ve fıkrasına eklenen cümlenin atıfta bulunduğu 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması hususunun infaz aşamasında re"sen değerlendirilebilecek olması nedeniyle karar tarihi itibariyle 18,00 TL olarak hesaplanan yargılama giderlerinin sanığa yükletilmesi bozma nedeni olarak kabul edilmemiş, tebliğnamedeki bu yönden hükmün düzeltilerek onanmasını öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Gerekçeli karar başlığına, 01.06.2010 olan suçun işlendiği tarihin 02.03.2011 olarak yazılması suretiyle CMK"nın 232/2-c madde, fıkra ve bendine aykırı hareket edilmesi,
    2- Kayden 01.04.1976 doğumlu sanık hakkında hükmedilen hapis cezası 5 ay olduğu ve suçun işlendiği 01.06.2010 tarihi itibariyle sanık 18 yaşını doldurup, 65 yaşını bitirmediği halde, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, TCK"nın 50/1-a madde, fıkra ve bendi yerine uygulama alanı bulunmayan TCK"nın 50/3. madde ve fıkrasının yazılması suretiyle CMK"nın 232/6. madde ve fıkrasına aykırı hareket edilmesi,
    3- 02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve TCK"nın 106/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; TCK"nın 7/2. madde ve fıkrası uyarınca; “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi