14. Hukuk Dairesi 2017/4610 E. , 2017/9030 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalı aleyhine 24.05.2010, 07.09.2010, 14.02.2011 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 03.07.2017 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar ..., ..., ..., ..., ... ile ... dava konusu 9 ada 6 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduklarını, diğer davacılar ..., ... ... ve ... ise taşınmazın paydaşı ...’ın mirasçıları olduklarını, dava dışı önceki paydaş olan ...... ’in dava konusu taşınmazdaki payını davalı ...’a sattığını, kendilerine satışla ilgili herhangi bir bildirim yapılmadığını, önalım hakkının kullanılmasını engellemek amacıyla satış bedelinin tapuda yüksek gösterildiğini ileri sürerek önalım hakkı nedeniyle dava konusu taşınmazdaki davalıya ait payın iptali ile kendi adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların bedelde muvazaa iddialarının reddi ile birlikte açılan davaların kabulüne; dava konusu 9 Ada 6 parselde 2/20 hisse oranında paydaş bulunan davalı ... Oğlu ..."a ait hissenin tapusunun iptali ile davacılar ... kızı ...vv Oğlu ..., ... Oğlu ..., ... Oğlu ..., ... Oğlu ..., ... oğlu ... ve muris ... oğlu 1916 doğumlu ... adlarına eşit oranlarda tapuya kayıt ve tesciline karar veilmiştir.
Hükmü, davacılar temyiz etmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
TMK"nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur.
Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer.
Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Somut olaya gelince; davaya konu 9 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından, davacılardan ...’un taşınmazdaki payını 06.07.2017 tarihinde satış suretiyle elinden çıkardığı, davacılar ... ve arkadaşlarının payına teban eldeki davayı açtıkları mirasbırakanları ...’ın ise dava konusu taşınmazda payının bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece, bu davacılar yönünden aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.