Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8687
Karar No: 2018/1179
Karar Tarihi: 07.02.2018

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/8687 Esas 2018/1179 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2017/8687 E.  ,  2018/1179 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

    Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davası hakkında karar verilmesine yer ve olanak olmadığına dair İstanbul Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.01.2017 tarihli ve 2015/305 esas, 2017/28 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre; mahkemece sanığa yüklenen fiilin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya meydan vermeyecek şekilde açıklanmasının zorunlu olduğundan bahisle sanık ... hakkında açılan kamu davası hakkında karar verilmesine yer ve olanak olmadığına dair karar verilmiş ise de, bahse konu eksikliğin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170. maddesinde belirtilen iddianamenin iadesi sebeplerinden olduğu, iddianamenin kabul edilmesinden sonra yargılama aşamasında söz konusu şekilde karar verilerek dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 26.09.2017 gün ve 94660652-105-34-4439-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.10.2017 gün ve 2017/55893 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.02.2014 tarihli ve 2012/1356-2014/70 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; ceza muhakemesi hukukumuzda mahkemelerce yargılama faaliyeti yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için, yargılamaya konu edilecek fail ve fiille ilgili usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunması gerekir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ceza davası, dava açan belge niteliğindeki son soruşturmanın açılması kararı, icra mahkemelerine verilen şikâyet dilekçesi gibi istisnai hükümler bulunmakla birlikte, kural olarak bir iddianame ile açılmaktadır. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında da; “İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.” hükmüne yer verilmiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun “Duruşmanın sona ermesi ve hüküm” başlıklı 223. maddesinin birinci fıkrasına göre, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.”, aynı Kanun"un “Hükmün konusu ve suçu değerlendirmede mahkemenin yetkisi” başlıklı 225. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına göre ise “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir”.
    Yukarıda belirtilen düzenlemeler uyarınca, hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise, ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak bir karar verilebilecek, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil ya da olaydan dolayı yargılama yapılıp, açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna açıkça aykırılık teşkil edecektir. Öğretide de; “yargılamanın sınırlılığı” ve “davasız yargılama olmaz” şeklinde ifade edilen bu ilke uyarınca, hâkim ancak hakkında dava açılmış bir fiil ve faili ile ilgili yargılama yapacak ve önüne getirilen uyuşmazlığı hukuki çözüme kavuşturacak, yargılama sonucunda sanığın sabit kabul edilen eylemlerinin hukuki niteliğine göre kanunda; “beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbiri, davanın reddi ve düşmesi” olarak sayılan hükümlerden birinin ya da mahkûmiyet ve güvenlik tedbiri örneğinde olduğu gibi birden fazlasının kurulması ile yetinilecek, iddianameye konu olan fiil sabit olmakla birlikte, sanık tarafından işlenmediğinin anlaşılması veya sanığın işlediğinin kesin delillerle ispatlanamaması halinde gerçek fail ya da faillere ulaşılabilmesi amacıyla suç duyurusunda bulunulması gerekecektir.
    İddianamede sanığa isnat edilen eylemin hiçbir suretle açıklanmaması ve Cumhuriyet Başsavcılığının eylemi kabul şekli hususunda bir açıklık bulunmaması nedeniyle “karar verilmesine yer ve olanak olmadığına” karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Eğer mahkemece iddianamenin, eylem açıklanmadığı için suç yükleme niteliğinde sayılamayacağı, dolayısıyla anılan belgenin hukuken iddianame sayılamayacağı kanaatine varılırsa, Cumhuriyet Başsavcılığından yeni bir iddianame düzenlenmesi istenecek, açılacak yeni dava ile birleştirme kararı verilerek, bu husus mümkün olmadığı takdirde iddianamedeki eylemlerin açıklattırılması suretiyle yargılamanın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223. maddesinde sayılan ve yargılamayı sonlandıran hükümlerden birisi ile sonlandırılması gerekecektir. Zira, “karar verilmesine yer ve olanak olmadığına” şeklinde bir hüküm çeşidine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223. maddesinde yer verilmemiştir. Bunun bir hüküm çeşidi olmaması nedeniyle yargılamayı sonlandıran bir karar olmadığı da açıktır.
    Açıklanan nedenlerle;
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanık hakkında açılan kamu davası hakkında karar verilmesine yer ve olanak olmadığına dair İstanbul Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.01.2017 tarihli ve 2015/305 esas, 2017/28 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi