13. Ceza Dairesi 2018/2954 E. , 2018/9419 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Karşılıksız yararlanma suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 163/3, 168/5, 62 ve 52. maddeleri gereğince 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Akyurt Asliye Ceza Mahkemesinin 20/09/2017 tarihli ve 2016/407 esas, 2017/180 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 08.05.2018 gün ve 94660652-105-06-3077-2018-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24.05.2018 gün ve 2018/43837 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Benzer bir uyuşmazlıkta Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 15/01/2018 tarihli ve 2017/5676 esas, 2018/517 sayılı kararında da "... sanığa soruşturma aşamasında bu yöntemle belirlenecek zararın miktarı, ödeme yeri ve süresi bildirildiği takdirde suça konu bedeli soruşturma aşamasında da ödeyebileceği ancak ihtarın soruşturma aşamasında usulünce yapılmadığı gözetildiğinde kurum zararını 28/03/2016 tarihinde, kovuşturma safhasında gideren sanık hakkında TCK’nın 168/5 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma koşulu gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi.." belirtildiği üzere, somut olayda, soruşturma aşamasında sanığa zararı gidermesi için usulüne uygun ihtar yapılarak bir süre verilmediği anlaşılmakla, 03/10/2016 tarihinde kovuşturma aşamasında zararı gideren sanık hakkında düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık hakkında 08.10.2014 tarihinde sökülen sayacın yerine boru takarak kaçak su kullandığı gerekçesi ile tutanak düzenlendiği, karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK"nun 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarı, ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağının, ödeme süresi ve yerinin soruşturma merciince sanığa bildirilip, bildirime ilişkin belge denetime esas olacak şekilde dosyaya konulup sanığa hakkında dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan, bunun da iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeyerek görülen kamu davasında; hüküm öncesi bu eksiklik zarar ödenerek giderilmiş olması nedeni ile ceza yargılamasında safhadan dönülmezlik ilkesi de dikkate alınarak TCK" nun 168/5. ve CMK" nun 223/8. maddesi gereğince sanık hakkındaki davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmüş olduğundan KABULÜ ile Akyurt Asliye Ceza Mahkemesinin 20/09/2017 tarihli ve 2016/407 esas, 2017/180 karar sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 Sayılı TCK"nın 168/5. ve 5271 Sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE, ""karar
kesinleştiğinde bir suretinin Adli Sicil Kanunu"nun 6/2. maddesi uyarınca mahsus siciline kaydı için Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü"ne gönderilmesi"ne" cümlesinin eklenmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 21/06/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.