16. Hukuk Dairesi 2015/7697 E. , 2017/3014 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Taraşçı Köyü çalışma alanında bulunan 159 ada 24 parsel sayılı 2.082,08 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile; dava konusu 159 ada 24 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, kadastro bilirkişisinin 17.11.2014 tarihli krokili raporunda (B) harfi ile gösterilen kısmın aynı ada son parsel numarası altında tarla vasfı ile davacı adına, geriye kalan ve raporda (A) harfi ile gösterilen kısmın ise aynı ada ve parsel numarası altında ham toprak vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısım yönünden zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşifte mahalli bilirkişi dinlenilmemiş, davacı tanıklarının soyut ve zilyetliğin sürdürülüşü yönünden son derece yetersiz beyanlarına itibar edilmiş, ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın toprak yapısı itibariyle taşlık olduğu, meyvecilik harici tarıma müsait olmayan yapıda bulunduğu, taşınmaz üzerinde ekonomik ömrünü tamamlamış, yaşlı, toprak yapısı ve bakımsızlık nedeni ile gelişmemiş ocak halinde armut, erik, badem ve meşe ağacı bulunduğu belirtilmek suretiyle taşınmazın kullanıldığına ilişkin beyanlar ile çelişkili rapor tanzim edildiği halde bu çelişki üzerinde durulmamış, davacının kullanımını doğrulamayan bu rapora dayanılarak hüküm kurulmuştur. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile fen bilirkişisi hazır olduğu halde keşif icra edilmeli, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından dava ve temyize konu taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, taşınmazın kim tarafından, hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı, taşınmaz üzerinde davacının bir zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, var ise zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü, taşınmaz bölümü önceden kullanılmakta ancak son yıllarda kullanılmıyor ise kullanılmamasının hangi nedenden kaynaklandığı ve terk iradesine dayalı olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazı komşu parsellerle ve geriye kalan kısmı ile birlikte ele alan, taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, ne kadar süreden beri hangi vasıfla kullanıldığını, varsa üzerindeki bitki örtüsünü, cinsini ve yaşlarını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, taşınmaz üzerinde bulunduğu belirtilen ağaçları konumlandırır şekilde harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 03.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.