10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/22177 Karar No: 2018/312 Karar Tarihi: 22.01.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/22177 Esas 2018/312 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/22177 E. , 2018/312 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun "Ödeme emri" başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğininin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; "Ödeme emrine itiraz" başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacıya 2011/8 ve 2011/12 aylarına ait idari para cezası ile ilgili 2014/089311-089312 takip numaralı ödeme emirlerinin gönderildiği ödeme emirlerinin davacı adına kuzeni ... imzasına 22.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat adresi olarak ...l adresinin yazıldığı, davacının 30.12.2014 tarihinde dava açtığı, mahkemece davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığından bahisle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Tebligat Kanununun 21. maddesinde "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adrese hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya mumurlarına imza karşılığnıda teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırdığı tarih tebliğ tarihi sayılır." hükmü yer almaktadır. Ödeme emrinin herhangi bir şerh içermeksizin tebliğ yapılan şahıs dikkate alındığında, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesine aykırı bir tebliğin söz konusu olduğu belirgin olup, işbu davanın süresinde açıldığı kabul edilmelidir. Bu sebeple işin esasına girilerek yapılacak araştırma sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.