8. Hukuk Dairesi 2010/540 E. , 2010/2149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kabulüne dair Ankara 7. Aile Mahkemesinden verilen 21.10.2009 gün ve 797/1283 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.04.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ...ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili; evlilik birliği içinde edinilerek davalı eş adına kayıtlanan 18503 ada 1 parsel 11/ B Blok 4 nolu mesken ile ... plaka sayılı Skoda Favorit marka aracın alımına vekil edeninin çalışmaları karşılığında elde ettiği gelir, ziynet eşyalarının bozdurulması ve babasından aldığı maddi destekler ile yaptığı katkılar nedeniyle fazlaya ilişen hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000 TL nin ev ve aracın edinme tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini istemiş, 15.10.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile istek miktarını 32.000 TL"si ev için, 2.250 TL"si de araç için olmak üzere toplam 34.250 TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.
Davalı vekili ise, davacının tüm kazancını, kendisine ve eğitimine harcayan bir kişi olduğunu, kontrolsüz harcama eğilimine sahip bulunduğunu, bu nedenle tasarruf yapacak ve herhangi bir malın alımına katkı sağlayacak durumda bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 30.000 TL katkı alacağının dava tarihi olan 26.10.2004 tarihinden, 2000 TL katkı alacağının ıslah tarihi olan 15.10.2009 tarihinden, 25.000 TL katkı alacağının ise karar tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz etmiştir.
Taraflar 23.8.1991 tarihinde evlenmiş, 22.9.2004 tarihinde açılan Ankara 7. Aile Mahkemesinin 18.10.2007 tarihinde kesinleşen 2004/1081 Esas ve 2006/932 Karar sayılı hükmü gereğince boşanmışlardır.
Dava konusu araç edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 21.4.2004 tarihinde edinilmiştir. TMK.nun 222/ son fıkrası uyarınca bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Davalı bu aracın kendisine ait emeklilik ikramiyesi ile alındığını ileri sürdüğüne ve TMK nun 219. maddesi hükmünce emeklilik ikramiyeleri edinilmiş mal bulunduğuna göre dava konusu aracın yöntemine uygun bir biçimde belirlenen sürüm değerinin ½ sinin davacıya ait olacağına ilişkin değerlendirmede her hangi bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; davacı dava konusu araçla ilgili olarak 15.10.2009 tarihli ıslah dilekçesinden de anlaşılacağı üzere 2.250 TL istekte bulunmuştur. Mahkeme ise araçla ilgili olarak 2500 TL nin davalıdan tahsiline karar vermiştir. HUMK nun 74 maddesi gereğince istekle bağlı kalınarak hüküm verilmesi gerekirken istekten fazlaya hükmedilmesi doğru değildir.
Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmazın öncesi ... Yapı Kooperatifine ait iken 31.12.2003 tarihinde yapılan tahsis uyarınca davalı adına tescil edilmiştir. Dosya arasında bulunan kayıt ve belgelere göre, davalının söz konusu kooperetife 1993 yılında üye olduğu, evin 1998 yılında bitirilerek davalıya teslim edildiği, kooperetifin 2002 yılında fesh edilmesi nedeniyle kooperatif ödemelerinin ne zaman bittiği ve ne miktar bedel ödendiği tam olarak anlaşılamamakta ise de davalının sunmuş olduğu ve aksi kanıtlanamayan ödeme belgelerine göre ödemelerin 1998 yılında bittiği anlaşılmaktadır. Bu durumda evin edinilme tarihi 1998 yılı olup bu dönem; 743 sayılı TKM’nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin bulunduğuna göre, taraflar arasındaki eve ilişkin uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir Bu durumda davacı evlilik birliğinin başladığı 23.8.1991 tarihinden evin edinildiği 1998 yılına kadar geçen dönem içinde, davalı tarafından edinilen bu mala doğrudan maddi bir katkısı olduğunu kanıtlayabildiği taktirde katkı payı alacağı hakkına sahip olabilir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın edinilmesinde davacının çalışmaları, babasından aldığı maddi yardımlar nedeniyle %50 oranında katkısının bulunduğu görüşünden hareketle eve ilişkin olarak açılan davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacının babası tarafından yapıldığı ileri sürülen maddi yardımlara ilişkin somut bir bilgi ve belge dosya arasında bulunmamaktadır. Davacı tanığı olarak dinlenen baba İsmet Ayaz dava konusu taşınmazın bulunduğu kooperatife üye olunma aşamasında davacı kızına 12-13 milyon lira verdiğini,ayrıca 1998 yılının Nisan ayında da 1500 dolar verdiğini bildirmiş, diğer davacı tanığı olan ve davacının kardeşi bulunan Çoşkun Ayaz ise; kooperatife üye olunma aşamasında İsmet Ayaz tarafından davacıya 2 milyon lira, 1998 yılında da 1500 dolar verildiğini açıklamıştır. Davacıya kooperatife üye olunurken verildiği iddia olunan para ve miktarı konusunda dahi davacı tanık beyanları arasında birlik bulunmamaktadır. Bu denli soyut ve kısmen de olsa birbiri ile çelişen beyanlara dayanılarak baba tarafından yapıldığı ileri sürülen maddi katkının tamamının kanıtlandığından söz edilemez.
Bu amaçla; yukarıda açıklanan hususlar ile tarafların uyuşmazlık konusu döneme ait gelir durumlarını gösterir belgeler doğrultusunda gelirlerinin belirlenmesi, belirlenen gelirlerden kişisel harcamaları ile davalının 743 sayılı TKM’nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarının ne olacağı hususunda yeniden bir hukukçu ve bir muhasebeci veya mali müşavir bilirkişinin görüşlerinin alınması suretiyle davalıya ait taşınmazın edinilmesine davacının sağlayabileceği somut katkı miktarının belirlenmesi, daha sonra toplam tasarruf miktarı karşısında davacının tasarruf oranının bulunması, bulunan bu oranın dava konusu mal varlığının dava tarihindeki değeri ile çarpılarak varsa katkı payı alacağı tespit edilmeli ve ondan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan yönler üzerinde durulmadan yaklaşık ve varsayımsal bir değerlendirmeye dayalı olarak davalıya ait evin edinilmesinde davacının ½ oranında katkısının bulunduğunun kanıtlandığından söz edilemez.
Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle eksik araştırma ve incelemeye dayalı usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 750 TL. Avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine ve 1.849,50 TL" peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 27.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.