11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/3737 Karar No: 2017/5597 Karar Tarihi: 14.09.2017
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/3737 Esas 2017/5597 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, özel belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, suça konu reçeteler üzerinde seri ve sıra numaraları bulunmadığı için il sağlık müdürlüğünden belgelerin aldatıcı olup olmadığının ve işleme konulabileceğinin belirlenmesi gerektiği, ayrıca zincirleme suç koşullarının oluşmadığı ve cezanın artırılması gerektiği kararının hatalı olduğu gerekçesi ile karar bozulmuştur. 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesi \"değişik zamanlarda\" ifadesi kullandığı için aynı anda işlenen eylemler için zincirleme suç koşullarının uygulanamayacağı, 53. madde uygulamasının ise Anayasa Mahkemesinin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar tarihli iptal kararı ile yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmuş ve ceza bakımından kazanılmış hak saklı tutulmuştur.
11. Ceza Dairesi 2015/3737 E. , 2017/5597 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Suça konu reçeteler üzerinde, dosya içerisinde mevcut mukayese reçetelerde bulunan seri ve sıra numaralarının bulunmaması karşısında; suça konu reçetelerde yazılı ilacın suç tarihi itibarıyla reçeteye tabi olup olmadığının, reçeteye tabi ise e-reçete uygulamasına geçilip geçilmediğinin ve reçetelerin bu haliyle işleme konulmasının mümkün olup olmadığının il sağlık müdürlüğünden sorulup, hukuki sonuç doğurmaya elverişli ve aldatma yeteneği bulunan bir belge olup olmadığı belirlendikten ve denetime olanak verecek şekilde belge aslı dosya içerisinde bulundurulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a)5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denildiğinden, aynı kişiye karşı aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle; dosya kapsamından, suça konu belgelerin aynı anda verildiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, eylemin bir bütün olarak tek bir özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ancak belge sayısının TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiği gözetilmeden TCK"nın 43. maddesi gereğince cezanın artırılması, b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 14.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.