Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle davacıların 2070 ada, 385 parsel sayılı taşınmazda kayden paydaş iken 24.03.1989 tarih ve 1006 yevmiye nosu ile tescil edilen ıslah imar uygulaması yapıldığı, bilahare 03.03.1997 tarih, 394 sayılı Encümen Kararı ile anılan uygulamanın iptaline ve 2070 ada 385 parseli de kapsayan taşınmazlarda 2981 sayılı Kanunun 10/C maddesi uyarınca imar uygulaması yapılmasına karar verildiği, ancak bu 29.03.2010 tarih ve 2008/772 Esas, 2010/510 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiği ve derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği dosya kapsamında anlaşılmakta olup, davacıların 2070 ada 385 sayılı parselin ihyasına yönelik dava açabilecekleri kuşkusuz ise de somut olayda; davacıların iptal edilerek sicil dayanağı kalmayan imar parseli hakkında ve kendilerinin mülkiyet haklarının bulunmadığı 3. kişiye ait paya ilişkin olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulundukları gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik olmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.