Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte borçlu, taşınmazının haczedilmesi üzerine icra mahkemesine meskeniyet şikayetinde bulunmuş, alacaklı şikayet süresinin 7 gün olduğu, sürenin geçirildiği ve haczedilen evin borçlunun haline münasip ev olmadığından dolayı şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı ve tüm dosya kapsamına göre boçlunun taşınmazının haczedildiğini şikayet tarihinden daha önceki bir tarihte öğrendiğine ilişkin dosyada bir delil olmadığından şikayet süresinde kabul edilmelidir.
İİK"nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Somut olayda, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunan borçlunun, B...mah. .......ada ....parsel A...m.... A..... köyü . nolu parsel, A. m. k. köyü . parsel ve A.m. i.köyü ., ..ve ..parsel sayılı taşınmazlarına haciz konulduğu, 07/06/2011 tarihinde şikayete konu B. mah. .ada . parsel sayılı taşınmazın kıymet takdirinin yapılmış olduğu ve taşınmazın tamamının borçlu adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
İcra mahkemesince yapılan keşif sonrasında alınan 01.02.2012 tarihli inşaat mühendisi bilirkişi raporunda taşınmazın arsası dahil değerinin 88.850,50 TL olduğu, 4 kişilik bir ailenin yaşayabileceği en düşük ölçüde ve donanımda olduğuna dair rapor tanzim edilmiş ancak bu raporda borçlunun haline münasip konutu alabileceği miktar net olarak tespit edilmemiştir. Diğer taraftan borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın bir yerde meskeninin bulunması da zorunlu değildir. Bu nedenle borçlunun daha mütevazi niteliklere sahip yerlerde haline münasip meskeni edinebileceği miktarın belirlenmemesi doğru görülmemiştir. Alınan rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece yukarıda belirtilen ilkelere uygun rapor temin edilip borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenmesi gerekir.
Bu tespitlerden sonra borçlunun haline uygun daha mütevazi yerlerde alabileceği daire değeri ile taşınmaz değeri karşılaştırılarak sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.