Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlular vekili, takibe dayanak bononun teminat senedi olduğunu ileri sürerek senet üzerindeki şerh ile protokolü delil olarak göstermiş, mahkemece, senette teminat yazılmasının, bu senedi teminat senedi haline getirmeyeceği, protokol isimli belgede açıkça takibe konu senede yönelik bir atıf bulunmadığı, alacaklının teminat iddiasını kabul etmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
Takip dayanağı bononun incelenmesinde ön yüzünde "A. C. T. ve O.Y. arasında yapılan protokole karşılık verilmiş teminat senedidir. Üçüncü şahıslara verilemez. Teminat senedidir. Üçüncü şahıslara cirolanıp kullanılamaz" ibarelerinin bulunduğu görülmüştür. Buna göre senet üzerindeki şerhten neyin teminatı olduğu açıkça anlaşıldığından teminat senedi olarak alacaklı tarafından borçludan alındığı ve kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinin kabulü gerekir (TTK.nun 688/2. maddesi).
O halde, alacağın tahsilinin gerekip gerekmediği yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından mahkemece şikayetin kabulü ile İİK.nun 170/a maddesi hükmü uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. 
SONUÇ  : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.