10. Ceza Dairesi 2018/5042 E. , 2018/7738 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 24/09/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının durmasına dair İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/03/2018 tarihli ve 2017/1324 esas, 2018/241 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 09/10/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbar yazısında sanığın soyadının “...” yerine “...” olarak yazılması yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
1- Şüpheli hakkında, 20/05/2017 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 03/07/2017 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, bu kararın 14/08/2017 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, şüphelinin hiçbir aşamada erteleme kararına ve hakkındaki tedbire itiraz etmediği,
2- Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce de şüpheliye tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için uyarılı ilk başvuru davetiyesi tebliğ edildiği, şüphelinin 18/09/2017 tarihinde kuruma müracaat ederek tedbirin infazına başladığı, ancak erteleme süresi zarfında 22/09/2017 tarihinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiası ile hakkında soruşturma başlatıldığı,
3- Bunun üzerine şüpheli hakkında TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi gereğince erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
4- Yapılan yargılama sonucunda, İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/03/2018 tarihli ve 2017/1324 esas, 2018/241 sayılı kararı ile "...kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı tebliğ edilmeden başlatılan denetimli serbestlik tedbirinin hukuken geçerli olmadığı..." gerekçesiyle, “kamu davasının durmasına” ve “dava açılmasının ertelenmesi kararının devamı için dosyanın C. Başsavcılığı"na iadesine” karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve 191/4, maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde düzenlemelere yer verildiği, somut olayda, şüpheli ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/05/2017 tarihli ve 2017/68534 soruşturma, 2017/2928 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, sanığın kendisine tebliğ olunan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesinden sonra 5 yıllık erteleme süresi içerisinde 22/09/2017 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun’un 191/4-c maddesinde yer alan emredici hüküm nedeniyle kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, mahkemece yargılamaya devamla işin esasına ilişkin hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/03/2018 tarihli ve 2017/1324 esas, 2018/241 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (b) ve (c) bendlerinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; … Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması; Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
Kamu davasının açılması için aranan "ısrar şartı" TCK"nın 191/4-(a) maddesine giren durumlarda söz konusu olup Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce infaz edilen denetimli serbestlik ve tedavi tedbirlerinin gerektirdiği yükümlülüklere, yapılan çağrılara, plan ve programlara uyup uymamakla ilgilidir. Aynı maddenin 4. fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yazılı doğrudan soruşturmayı gerektiren suç teşkil eden fiiller ısrarın kapsamı dışındadır. Bu suçlar haber alındığında, kamu davası açılması ertelenen suçla birlikte soruşturularak, yeterli delil elde edildiğinde, bu suç ihlal nedeni sayılıp, açılması ertelenmiş olan kamu davasının açılması gerekir.
Somut olayda şüpheli hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 14/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin hiçbir aşamada kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz etmediği, ayrıca 18/09/2017 tarihinde kuruma müracaat ederek tedbirin infazına başladığı, ancak erteleme süresi zarfında 22/09/2017 tarihinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiası ile hakkında soruşturma başlatıldığı, bu durumda TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (b) ve (c) bendleri uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğu, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmesi beklenilmeden denetimli serbestlik işlemlerine başlanılmış olmasının da bu duruma bir etkisi olmayacağı, Mahkemenin “...kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı tebliğ edilmeden başlatılan denetimli serbestlik tedbirinin hukuken geçerli olmadığı...” şeklindeki gerekçesinin yasal dayanağı bulunmadığı, “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı” sanığa tebliğ edilmeden tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağına ilişkin herhangi bir yasa veya yönetmelik hükmü bulunmadığı gibi tam tersine CMK’nın 269/1. maddesinde “İtiraz, kararın yerine getirilmesinin geri bırakılması sonucunu doğurmaz.” şeklinde hüküm yer aldığı, kaldı ki erteleme kararının sanığa tebliğ edilmesinden sonra sanığın hiçbir aşamada itiraz etmediği anlaşıldığından, yargılamaya devam olunarak her iki suça ilişkin deliller değerlendirilip esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu konudaki yasal düzenlemeye açıkça aykırı bir gerekçe ile durma kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının durmasına dair İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/03/2018 tarihli ve 2017/1324 esas, 2018/241 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 05.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.