12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/20182 Karar No: 2012/38705
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/20182 Esas 2012/38705 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/20182 E. , 2012/38705 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gebze İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/03/2012 NUMARASI : 2009/829-2012/197
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı B..K...tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve örnek 10 nolu ödeme emri borçlu M. C."a 07.09.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili yasal süresinde icra mahkemesine başvurarak, takibe konu 22 adet senetten 8 tanesinin asıllarını görmediğinden kabul etmediğini, borçlu S. C.ın ölümü üzerine terekeye sınırlı olarak tayin edilen mümessile ödeme emri çıkarılmadan taşınmaz satışı yapıldığını ileri sürerek icra memurluğu işleminin iptalini istemiş, mahkemece, terekeye mümessil tayin edilmeden taşınmazlar satıldığından bahisle yapılan işlemin usulsüz olduğu ve ödeme emri tebligatına dayanak belgeler eklenmediği nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İcra takibinin kesinleşmesinden sonra borçlunun ölümü üzerine İİK"nun 53. maddesi uyarınca alacaklı, takibi mirasçılara yöneltebileceği gibi terekeye karşı da devam ettirebilir. Somut olayda alacaklı, seçimlik hakkını terekeye yönelik kullanmış ve terekeye mümessil tayin ettirmek suretiyle takibe devam etmiştir. Bu nedenle tereke hakkında takip işlemleri sürdürülerek satış yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Öte yandan, muteriz borçluya ödeme emri 07.09.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu icra mahkemesine itirazında senet asıllarının icra kasasına alınmadığını ileri sürmüştür. Bu durumda mahkemece, borçlunun talebi ile bağlı kalınarak anılan konudaki şikayet hakkında karar verilmesi gerekirken başvurunun yanlış vasıflandırılması nedeniyle yazılı gerekçe ile ödeme emrinin iptali doğru değildir. O halde mahkemece, borçlunun senet asıllarının kasaya alınmadığına yönelik şikayeti incelenerek anılan şikayet hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ödeme emrinin ve takip işlemlerinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi