Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/33960
Karar No: 2018/17415
Karar Tarihi: 09.07.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/33960 Esas 2018/17415 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/33960 E.  ,  2018/17415 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin koruma bekçisi olduğunu, emeklilik sebebiyle işten ayrıldığını, işyerinde işin gereği olarak dini, milli bayramlar, cumartesi, pazar dahil olmak üzere sürekli çalıştığını, yıllık izin kullanmadığını, mesai kavramının olmadığını, bazen 24 saatte varan çalışmasının olduğunu ileri sürerek fazla çalışma, yıllık izin ve genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalı ... Çiftçi Malları Koruma Başkanlığına dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili süresinde temyiz etmiştir.
    1-Taraflar arasında, davanın kısmi alacak davası olarak sonuçlandırılıp sonuçlandırılmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, davacı kısmi alacak davası açarak, fazla çalışma, yıllık izin ve genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiş ve ıslah harcı yatırarak ıslah dilekçesi ile talep miktarlarını arttırmıştır. Her ne kadar Mahkemece, dava konusu edilen yıllık izin ücretinin gerçekte belirli alacak olması ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesiyle yıllık izin ücreti talebi yönünden hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmişse de; davacının kısmi alacak davası açtığı, davanın “belirsiz alacak davası” niteliğinde olduğuna dair dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde herhangi bir ibarenin yer almadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca yıllık izin alacağı yönünden esasa girilerek davacının yıllık izin alacağına hak kazanıp kazanamadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile usulden reddi yönünde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    2-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık, davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusundadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Somut olayda, her ne kadar mahkemece davacının mesaisinin 08.00-17.00 saatleri arasında olduğu, bu saatler arasında çalışma yaptığı dönemde haftada 11 saat fazla çalışma yaptığı, her yıl Mart-Haziran ayları arasındaki dönemde normal mesai saatlerinden ayrı olarak 22.00-04.00 saatleri arasında ara dinlenme süresi düşüldükten sonra her gün 5 saat fazla çalışma yaptığı, haftalık 46 saat fazla çalışma yaptığı, her yıl Ağustos-Ekim ayları arasındaki dönemde normal mesaiden sonra 17.00-04.00 saatleri arasında çalışıldığı; ancak Yargıtay kararlarına göre bir işçinin günde en fazla 14 saat çalışabileceği görüşlerine yer verildiğinden bu dönemde haftada 53 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek sonuca gidilmişse de; davacı tanık beyanlarının soyut ve inandırıcılıktan uzak olduğu anlaşılmıştır. Nitekim, davacının tanıklarca belirtilen uzun sürelerle bilfiil çalışabileceği işin niteliği de göz önüne alındığında hayatın olağan akışına aykırıdır. Ayrıca, dosya kapsamında söz konusu alacağa dair davacı tanık beyanı dışında, başkaca delil de bulunmamaktadır. Bu durumda, fazla çalışma alacağının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi