Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3833
Karar No: 2020/387
Karar Tarihi: 11.02.2020

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/3833 Esas 2020/387 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2019/3833 E.  ,  2020/387 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hüküm davacı ile davalı ... vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ...geldi. Diğer davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, İİK 94. maddesi gereğince İcra Müdürlüğü"nden alınan yetki belgesine istinaden arsa sahibi ve yüklenici aleyhine açılan ve yükleniciye isabet eden bağımsız bölümlerin yüklenici adına tapuya kayıt ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili ile davalı arsa sahibi ... vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılar mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekili ile davalı arsa sahibi ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-1086 sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nda; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hukuka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK"da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtay"ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulî müktesep hak doğmuştur. Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10.02.1988 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usulî kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu açıklamalar kapsamında somut olayın değerlendirilmesinde, Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi’nin hükmüne uyulan 23.02.2016 tarih 2015/2289 Esas, 2016/1032 Karar sayılı ilamında; "...Taraflar arasında imzalanan 01.03.2007 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve 25.11.2008 günlü tadil sözleşmesinde, davalı yükleniciye isabet eden bağımsız bölümlerin hangi aşamalarda ferağının verileceği düzenlenmiştir. Davalı arsa sahibi, dava konusu edilen bağımsız bölümlerin, yapı kullanma izninin alınıp, inşaatın eksiksiz olarak teslimi için teminat olarak tutulduğunu bildirerek, dosya kapsamına inşaat için yaptığı masraflara ilişkin muhtelif belgeler sunmuştur. Mahkemece alınan ek bilirkişi raporunda ise, davalının iddia ettiği alacaklarına ilişkin taleplerinin başka bir alacak verecek ilişkisi olabileceğinden bahisle inceleme konusu yapılmamıştır. Oysa, BK"nın 81. (TBK. md. 97) maddesi gereğince, yüklenici kendi edimini yerine getirmedikçe, karşı taraftan edimini ifa etmesini talep edemez. İİK"nın 94/2. maddesine göre de, borçlu adına tescil istenebilmesi için, yüklenicinin dava konusu bağımsız bölümleri haketmiş olması gereklidir. Bu durumda, mahkemece, dava konusu bağımsız bölümlerin davalı yüklenici tarafından sözleşmelere göre hakedilip edilmediğinin, bu hususta davalı arsa sahibince dosya kapsamına sunulan tüm delillerin incelenip, gerekirse konusunda uzman bilikişilerden rapor alınmak suretiyle, tespit edilerek sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken, hatalı yorum ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....” gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozma sonrası alınan 05.06.2017 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda A blok 4. kat 10 nolu bağımsız bölümdeki konut yönünden davanın reddine A-B Blok arası zemin kat C nolu bağımsız bölüm yönünden ise davanın kabulü şeklinde hüküm kurulmuş ise de kurulan hükmün dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
    Davalılar arsa sahibi ... ile davalı yüklenici Sigma Proje İnşaat Turizm ve Ticaret Limited Şirketi arasında 01.03.2007 tarih ve 1336 yevmiye nolu Kazan Noterliğince Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi, devamında yine Kazan Noterliğince 25.11.2008 tarih ve 9468 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Tadil Sözleşmesi akdedilmiştir. 25.11.2008 tarihli tadil sözleşmesinde, iskân izni alınmasından sonra yükleniciye 2 dükkan ve 1 dairenin satış yetkisinin verileceği kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamında göre iskân izninin dava açılmasından sonra 06.09.2012 tarihinde alındığı anlaşılmış olup, davalı arsa sahibi iskân iznini kendisinin aldığını belirterek buna ilişkin masraf belgelerini sunmuştur. Bundan başka arsa sahibince kira tazminatının tahsili amacıyla yüklenici aleyhine ...İcra Müdürlüğü’nün 2011/178 Esas sayılı dosyası ile 96.425,00 TL üzerinden takip yapıldığı ve buna ilişkin takip dosyasının kesinleştiği de anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davalı arsa sahibinin, yüklenici yükümlülüğündeki edimlerle ilgili masrafların ve ayrıca kira alacağının incelenmesinden sonra tapu iptâl ve tescil talebinin değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı arsa sahibi ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davacı vekili ile davalı arsa sahibi ... vekili yararına BOZULMASINA, 2.540,00"ar TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 176,60 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya, 176,60 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı ..."e iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi