17. Hukuk Dairesi 2015/4907 E. , 2018/3215 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili, dahili davalı ... vekili ile davalılar ..., ... vekilince temyiz edilmiş, davalılar ... ve ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.01.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalılar ... ve ... (Asil) ve vekilleri Av. ..., dahili davalı ... vekili Av. ... geldiler. Davalı ... (...) Sigorta A.Ş tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni,sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, uzun süre tedavi gördüğünü ve tedavi giderlerinin müvekkilince karşılandığını, tedavi döneminde kazanç kaybına uğradığını açıklayıp maddi - manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Mahkemece, bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalılar ..., ... ve ... A.Ş. aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının kabulü ile 144.503,00 TL iş göremezlik tazminatının her üç davalıdan tahsiline, 13.576,50 TL tedavi giderinin davalılar ..., ... ve Sosyal Güvenlik Kurumundan tahsiline, tedavi giderleri yönünden ... A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."tan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, dahili davalı ... vekili ile davalılar ..., ... vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kişinin mutlak surette devlet sağlık kurumlarında tedavi görmeye zorlanması, onun yaşam hakkının sınırlandırılması ve bu konuda tercih yapmasını engellemek sonucunu doğuracak olmasına göre, davacı vekili, dahili davalı ... vekili ile davalılar ..., ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacıda oluşan maluliyetin tespitine ilişkin alınan raporda raporda, davacının iyileşme süresi 18 ay olarak belirlenmiş ve bilirkişi tarafından bu dönem için hesap edilen geçici iş göremezlik zararına mahkemece hükmedilmiştir. Dosya içindeki, davacının çalıştığı iş yerince verilen cevabi yazıda, davacının 01.02.2003 tarihinde iş yerinde çalışmaya başladığı, işe giriş tarihinden itibaren 30.06.2004 tarihine kadar aynı iş yerinde çalışmış olduğu, bu tarihten itibaren de aynı holdinge bağlı yan kuruluşa devredildiği, kaza tarihinden itibaren tedavi gördüğü ve raporlu olduğu dönemlerde şirkete bizzat gelip fiilen çalışmadığı ancak mağdur olmaması için sigorta primleri tahakkuk ettirilerek yatırıldığı belirtilmiş, yazının devamında 2003, 2004, 2005 yılı net ücret ödemelerinin tasdikli suretinin eklendiği belirtilmiştir. Anılan yazı cevabı kendi içinde çelişkiler ihtiva etmekte olup, yazı cevabında davacının bizzat gelip çalışmadığı/sigorta primlerinin tahakkuk ettirilerek ödendiği/ödenen net ücretlerin bildirilmesinden davacıya bizzat iş yerinde çalışmadığı dönem için ücret bordrolarında belirtilen miktarların bizzat davacıya ödendiği mi yoksa davacıya ödeme yapılmayıp sadece primlerinin mi tahakkuk ettirildiği anlaşılamamaktadır.Mahkemece davacının kaza tarihinde çalıştığı iş yerinden tekrar sorularak, davacının tedavi gördüğü 18 aylık dönemde prim tahakkuku dışında, ücretlerinin/maaşının ödenip ödenmediğinin sorularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmekte olup, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Davacı vekili, meydana gelen kazada yaralanan davacının hastanede ameliyat olduğunu, hastanedeki tedavisi sırasında yanında refakatçisinin de bulunduğunu ve fatura karşılığında kendisinin tedavi giderinin ve refakatçisinin giderlerinin müvekkilince karşılandığını açıklayıp fatura karşılığı ödenen tedavi gideri ile belgelenemeyen tedavi giderinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece bilirkişi tarafından hesaplanan tedavi giderlerinin davalılar Sosyal Güvenlik Kurumu, ... ve ..."tan tahsiline karar verilmiştir.
25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı ‘Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’ yürürlüğe girmiştir.Bu kanunun 59. maddesi ve geçici madde 1 ile trafik kazası ile sebebi ile kazazedelerin sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur.Mahkemece somut olayda, belgeli/faturalı tedavi giderinden SUT kapsamında değerlendirme yapılarak davalı ... Kurumunun yanında diğer davalılar ..., ..."ın da sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiştir.O halde yapılacak iş; mahkemece tedavi giderlerinin hesaplanması yönünde yeni bir bilirkişiden rapor alınarak, davacı tarafça karşılanan ve 6111 sayılı Yasada düzenlendiği üzere acil hal teşkil eden tüm (SUT yönünde bir hesaplamaya/ayrıma gidilmeksizin) belgeli tedavi giderlerinden sadece Sosyal Güvenlik Kurumunun, davacının belgeli/belgesiz paramedikal tedavi gideri ile refakatçi için yapılması zorunlu giderlerinden (refakatçi oda ücreti, refakatçi öğün yemekleri vb.) Sosyal Güvenlik Kurumu dışındaki davalıların (hükmü temyiz edenlerin sıfatına göre kazanılmış haklar da gözetilerek) sorumluluğunun belirlenerek sonucuna göre karar vermek olup, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4-Davacı vekilince faturaya istinaden talep edilen tedavi giderlerinden bilirkişice SUT kapsamında hesaplama yapılmış olup anılan hesaplama yöntemi usul ve yasaya uygun değildir. Danıştay Onuncu Dairesinin 2010/6584 Esas Numaralı Kararı gereği 05/11/2011 tarih ve 28106 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğde yer alan trafik kazası tedavi giderlerine yönelik Sağlık Uygulama Tebliği’ne ilişkin uygulamanın yürütmesi durdurulmuş olup, bundan sonraki trafik kazalarına bağlı acil hal teşkil eden tedavi giderlerinden özel veya devlet hastanesi ayrınına gidilmeksizin ve SUT konusunda bir değerlendirme yapılmaksızın “tüm” tedavi giderleri Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanacaktır. Buna göre mahkemece davacının tedavi giderlerinden sadece SUT kapsamında kalan kısmından sorumluluğa karar verilmesi doğru görülmemiştir. 5-Davacı vekili dava dilekçesinde; meydana gelen kaza nedeni ile davacının iş göremezlik zararının bulunduğunu, tedavi giderinin müvekkilince karşılandığını açıklayıp 50.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, bu miktarın 20.000,00 TL"sinin iş göremezlik zararına ilişkin, 30.000,00 TL"sinin ise tedavi giderine yönelik olduğunu açıklamıştır. Mahkemece yanılgılı gerekçe ile davacının tedavi giderine yönelik talebinin 30.000,00 TL"den daha az olduğunun kabulü ve bozma ilamından sonra da ıslah yapılamayacağının kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece davacının tedavi giderine yönelik talebinin 30.000,00 TL olduğunun kabulü ile tedavi giderine yönelik yapılan yeni bilirkişi incelemesi sonucunda hasıl olacak sonucun bu 30.000,00 TL yönünden değerlendirilerek karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
6-Dahili davalı ... harçtan muaf olduğu halde, Sosyal Güvenlik Kurumunun da diğer davalılar ile birlikte harçtan sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili, dahili davalı ... vekili ile davalılar ..., ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... vekilinin, (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan dahili davalı ... vekili ile davalılar ..., ..."a verilmesine, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ..."dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalılar ... ve ..."a geri verilmesine, 22/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.