3. Hukuk Dairesi 2014/2419 E. , 2014/3601 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2012
NUMARASI : 2010/2321-2012/1378
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; yapılan kontrol sırasında davalı şirketin işlettiği iş yerinde, su sayacının sökük ve su depolarının boş olduğu buna rağmen musluklardan şebeke suyu aktığının tespit edildiğini, bunun üzerine tutanak tutulup, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, Aski Tarifeler Yönetmeliği"nin 55. maddesi uyarınca kaçak su fişi düzenlenerek hesaplama yapıldığını, kaçak su kullanımına ilişkin olarak oluşan kurum zararının giderilmesi için hesaplanan miktarın davalıdan talep edildiğini, süresinde ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptaliyle, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takibe konu alacağın dayanağı olarak gösterilen 14.04.2010 tarihli tutanağın davacı kurum çalışanları tarafından tek taraflı olarak düzenlendiğini, müvekkiline tebliğ edilmediğini, tutanakta ne şekilde kaçak su kullanıldığına dair bir tespitin bulunmadığını, müvekkilinin işyerinde 5 ton su kapasitesi olan depo bulunduğunu, cafe-bar olarak işletilen işyerinin bitişiğindeki binada müvekkiline ait başka iş yerlerinin bulunduğunu, aboneliği bulunan ve davacı tarafından suyu verilen bu işyerinden cafe-bar olarak işletilen işyerinin deposuna hortumla su aktarılmak suretiyle su ihtiyacının giderildiğini, dolayısıyla kaçak su kullanımının söz konusu olmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiş, davacının %40"dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davaya konu kaçak su tutanağından dolayı davalı şirketin yetkilisi hakkında açılan ceza davasında yetkili M.. A.. Ş.."in beraat ettiği gerekçesiyle itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kaçak su kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Temyize konu uyuşmazlık; ceza dosyasındaki beraat kararının hukuk hakimini bağlayıp bağlamadığı noktasında toplanmaktadır.
Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen TBK"nın 74.maddesinde; (BK. 53) hakimin, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla bağlı bulunmadığı, aynı şekilde, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararının da, hukuk hakimini bağlamadığı düzenlenmiştir.
Beraat kararının tespit ettiği vakıa bakımından kesin delil teşkil edebilmesi için, beraat kararında o vakıanın mevcut olup olmadığının delillerle kesin biçimde tespit edilmiş olması gerekir.
Buna göre hukuk hakimi, ceza mahkemesinin kusura ilişkin değerlendirmesiyle ve buna etkili tespit edilen olgularla bağlı kalmaksızın, taraflarca ileri sürülen delilleri toplayıp, tümünü birlikte değerlendirerek bir sonuca varmalıdır.
Somut olayda; ceza dosyasında bilgisine başvurulan bilirkişi raporunda; tutanağın düzenlenme nedeninin sadece iş yerinden alınan su numunesinin inceleme sonucunun şebeke suyu çıkmasına dayandırıldığı, oysa olayın yaşandığı iş yerinin bitişiğindeki binada söz konusu firmaya ait abone iş yerleri bulunduğu, tutanağın tutulduğu iş yerinin su deposunun diğer iş yerlerindeki musluklardan hortumla doldurulduğu, dolayısıyla kaçak su kullanımının olmadığı rapor edilmiştir.
Hükme esas alınan bu rapor doğrultusunda; tutanak düzenlenen iş yerinin bitişiğinde bulunan iş yerlerinden hortum takmak suretiyle tutanak düzenlenen iş yerindeki su deposuna aktarım yapılarak su ihtiyacının karşılandığı, sökülen su sayacı yerine ara boru takmak suretiyle veya başkaca bir yolla kaçak su tüketimi yapıldığına ilişkin somut her hangi bir kanıt bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Eldeki itirazın iptali davasında bilgisine başvurulan bilirkişi ise; davalının kaçak su kullanıldığını; kaçak su bedelinin 6.089,40 TL olduğunu rapor etmiş, mahkemece bu rapora itibar edilmemiş, itibar etmeme gerekçesi açıklanmamış, ceza dosyasındaki beraat kararı nazara alınarak itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
Hal böyle olunca; davalı şirketin yetkilisi hakkında ceza hakimi tarafından verilen beraat kararının hukuk hakimini bağlamayacağı ve tanzim edilen kaçak su tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgelerden olduğu göz önünde bulundurularak; dosyanın önceki bilirkişiler dışında konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi, bilirkişi kurulundan davacı kurumun isteyebileceği kaçak su bedelinin tutanak tarihinde yürürlükte bulunan tarifedeki usul ve esaslarda açıklanan yönteme göre hesaplanması için rapor alınması, ceza yargılaması sırasında bilgisine başvurulan bilirkişinin raporuyla, eldeki davada bilgisine başvurulan bilirkişinin raporu arasındaki çelişkinin giderilmesinin sağlanması, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirerek hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.