MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; 83 parsel sayılı taşınmazın ..."nün 29.09.1995 tarih ve 244/3431 sayılı kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği, davalı tapu malikine kamulaştırma kararının noter aracılığıyla tebliğinin yapılamadığı ancak ilanen tebliğ yapıldığı, kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edildiği beyan edilerek, davaya konu taşınmazın Kamulaştırma Kanunu mülga 17. maddesi uyarınca davacı adına tesciline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece davalı ..." in ölü olması nedeniyle husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, mahkemenin kararı Dairemizin 2010/9805 E. 2010/11721 K. Sayılı kararı ile 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinin 5. fıkrası uyarınca davalının mirasçılarının saptanıp bunların yöntemince davaya dahil edilmesi suretiyle taraf teşkili sağlanıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak, davacıya davalı İbrahim"in veraset ilamının sunulması için süre ve yetki verilmiş olup, İbrahim"in başka mirasçısı olmadığı, bu nedenle yasal mirasçı olarak ...nin mirasçı olduğu anlaşılmış, ... yöntemince davaya dahil edilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, kamulaştırma evraklarının davalı ...."e 05/06/1996 tarihinde ilanen tebliğ edildiği ancak ilanen tebliğ tarihinde İbrahim"in ölü olduğu anlaşılmıştır. Tebligat Yasası"nın 28. maddesinde ilanen tebliğin ancak adresi meçhul olanlara yapılabileceği düzenlenmiş olup, ölü kişiye ilanen tebliğ yapılamaz. Davalıya usulüne uygun şekilde yapılmış bir tebligat bulunmadığından kesinleşmiş bir kamulaştırmadan da söz edilemez. Bu nedenle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.